Antioksidan, diğer moleküllerin oksidasyonunu engelleyen bir moleküldür. Oksidasyon, hücrelere zarar verebilecek zincirleme reaksiyonlara yol açan serbest radikalleri üretebilen kimyasal bir reaksiyondur. Tiyoller veya askorbik asit (C vitamini) gibi antioksidanlar bu zincirleme reaksiyonları sonlandırır.

Antioksidanların faydalarını anlamak için serbest radikaller ve oksidatif stres hakkında bilgi sahibi olmak önemlidir:

Serbest Radikaller ve Oksidatif Stres:
Serbest radikaller, hücrelere, proteinlere ve DNA’ya zarar verebilen oldukça reaktif ve kararsız moleküllerdir. Bu hasarın yaşlanmada ve kanser ve kalp hastalığı da dahil olmak üzere çeşitli hastalıklarda rol oynadığına inanılmaktadır. Oksidatif stres, vücudunuzdaki serbest radikaller ve antioksidanlar arasında serbest radikallerin fazla olduğu bir dengesizlik anlamına gelir.

Antioksidanların Faydaları:
Antioksidanlar serbest radikalleri bir elektron bağışlayarak nötralize edebilir ve böylece reaktivitelerini azaltabilir. Antioksidanların faydaları öncelikle vücudu oksidatif stresin zararlı etkilerinden koruma yetenekleridir. Bu koruma şunları içerir:

Hücresel Koruma: Antioksidanlar hücreleri serbest radikallerin neden olduğu hasardan korur, aksi takdirde hücre ölümüne veya işlev bozukluğuna yol açabilir.

Kronik Hastalık Riskinde Azalma: Bazı çalışmalar, antioksidan içeriği yüksek bir diyetin kalp hastalığı, Alzheimer hastalığı ve bazı kanserler gibi kronik hastalık riskini azaltabileceğini göstermektedir.

Yaşlanma Karşıtı: Antioksidanlar hücreleri hasardan koruyarak yaşlanma sürecini de yavaşlatabilir.

Bağışıklık Sistemi için Destek: C vitamini gibi antioksidanların bağışıklık sisteminin işlevini desteklediği bilinmektedir.

Enflamasyonun Azaltılması: Antioksidanlar, birçok kronik hastalığın temel bileşeni olan enflamasyonun azaltılmasına yardımcı olabilir.

Journal of Clinical Investigation’da yayınlanan çığır açıcı bir çalışma, C ve E gibi vitaminlerin tüketimiyle ilgili endişeleri artırıyor. Bu antioksidanlar, sanılanın aksine, tümörlerde yeni kan damarlarının oluşumuna yardımcı olarak kanser büyümesini hızlandırabilir.

Vitaminler Kanser Hücrelerinde Kan Damarı Oluşumunu Destekliyor
Journal of Clinical Investigation’da 31 Ağustos’ta yayınlanan bir çalışma, C ve E vitaminlerinin alınmasının kanser hastaları ve kanser riski yüksek olanlar için risk oluşturabileceğini öne sürerek sağlık camiasını tedirgin etti. Hakemli araştırma, bu vitaminlerin ‘anjiyogenez‘ olarak bilinen bir süreç olan kanser hücreleri içinde yeni kan damarlarının oluşumunu teşvik edebileceğini göstermektedir.

Çalışmanın yazarlarından Martin Bergö, “Kanser tümörleri yeni kan damarları oluşturmak için oksijen kaynağına ve besin açısından zengin kana ihtiyaç duyarlar” dedi. Araştırma, belirli kanser türlerinin nasıl büyüdüğünü ve yayıldığını anlamada çok önemli olabilir.

Antioksidanlar: Dost mu Düşman mı?
Genel algı, C ve E vitaminleri de dahil olmak üzere antioksidanların, DNA’ya zarar verebilecek ve kanser riskini artırabilecek oksidatif stresi azalttığı için sağlık için faydalı olduğu yönündedir. Ancak bu çalışma bu varsayımı tersine çeviriyor.

Bergö New Atlas’a verdiği demeçte, “Antioksidanların kanser tümörlerinin yeni kan damarları oluşturmasına neden olan bir mekanizmayı aktive ettiğini bulduk” dedi. Bergö, normal gıdalarda bulunan antioksidanlar genellikle güvenli olsa da, özellikle kanser hastaları ya da kanser riski yüksek olanlar için ek miktarlarda takviye yapmanın zararlı olabileceğini vurguladı.

Akciğer Kanserinin Ötesinde: Daha Geniş Bir Kapsam
Çalışmanın endişe verici bulguları tek bir kanser türüyle sınırlı kalmadı. Araştırma ekibi, hastalardan alınan organoidler üzerinde akciğer kanserinin yanı sıra meme dokusu, böbrek tümörleri ve fare deneylerinde de benzer gözlemler yaptı.

Ortak yazar Ting Wang, “Birçok klinik çalışma anjiyogenez inhibitörlerinin etkinliğini değerlendirdi, ancak sonuçlar beklendiği kadar başarılı olmadı” diye ekledi. Araştırmanın, özellikle E ve C vitaminleri tarafından stabilize edilebilen ve akciğer kanserinin yayılmasına yol açan BACH1 proteininin yüksek seviyelerde olduğu hastalarda daha etkili anti-anjiyogenez tedavileri için yollar sağlayabileceğini belirtti.

DAHA ÖNCEKİ ARAŞTIRMALARDA DA ANTİOKSİDANLAR SUÇLU BULUNMUŞTU

25 Temmuz 2022’de yayınlanan bir makalede mukolitik yani şalgam söktürücü olarak kullanılan ve aynı zamanda bir ekspektoran olan N-asetilsistein’in  yüksek dozlarda, malign melanomun metastatik yayılmasına neden olabileceği gösterilmişti.

11 Temmuz 2019’da yapılan başka bir araştırmada ise, antioksidanlar N-asetilsistein ve E vitamini ile uzun süreli takviyenin KRAS kaynaklı akciğer kanseri metastazını artığı gösterilmişti.

Kanser Araştırmalarında Sırada Ne Var?
Çalışma, oksijen seviyelerinin ve serbest radikallerin BACH1 gibi proteinleri nasıl düzenleyebileceğine dair daha derin araştırmalara kapı açıyor. Benzer çalışmaların meme, böbrek ve cilt kanseri gibi diğer kanser türleri için de planlandığını belirten Wang, “Sonuçlarımızın klinik uygunluğunu belirlemeye devam edeceğiz” dedi.

Bu çığır açan araştırma, özellikle kanser hastaları ve daha yüksek risk altında olanlar için antioksidan takviyesinin potansiyel risklerine dikkat çekmiştir.

Her zaman olduğu gibi, şu an peynir ekmek niyetine tüketilen vitamin haplarının, ‘vitamindir, zararı olmaz’ anlayışından uzak bir şekilde, doktorunuzun tavsiyesiyle tüketilmesi önemlidir.

Biyolojik Bilimler ve Beslenme Bölümü profesörü, çalışmanın lideri Martin Bergö şunları söyledi:

“Yeni kan damarları tümörleri besliyor ve onların büyümesine ve yayılmasına yardımcı olabiliyor.”

“Normal gıdalardaki antioksidanlardan korkmaya gerek yok ama çoğu insanın ek miktarlarda antioksidanlara ihtiyacı yok”

“Aslında kanser hastaları ve kanser riski yüksek olan kişiler için zararlı olabilir”

Journal of Clinical Investigation’da yayınlanan çalışma,  İsveç’teki Karolinska Institutet tarafından gerçekleştirildi .

Kaynak:

https://www.jci.org/articles/view/169671