Çarpıcı Bulgular: Damarlardaki Plastikler Kardiyovasküler Riski Artırıyor
Son zamanlarda yapılan bir araştırma, mikroplastiklerin (MNPs) insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini gözler önüne seriyor. Bu küçük plastik parçacıkların, içme suyundan kozmetik ürünlere, yiyecek kaplarından günlük kullanılan birçok ürüne kadar geniş bir yelpazede bulunduğu biliniyor. Şimdi ise, karotis arterlerinde bu plastiklere rastlanan bireylerin kardiyovasküler sorunlar yaşama riskinin daha yüksek olduğu ortaya çıktı.
Mikroplastiklerin Zararları Derinleşiyor
Yapılan son analizler, 257 hastanın karotis arter plakları üzerinde gerçekleştirildi. Araştırmaya katılanların yaşları 18 ile 75 arasında değişiyor ve bu bireyler, semptomsuz arter hastalıkları nedeniyle karotis endarterektomi operasyonlarına hazırlanıyorlardı. Bulgular, arter plaklarında mikroplastik bulunan hastaların, bulunmayanlara göre yaklaşık 4.5 kat daha fazla kardiyovasküler problem yaşama riski taşıdığını gösteriyor.
Plastik Çeşitliliği ve Risk
Araştırma sonuçlarına göre, katılımcıların %58’inde polietilen, %12’sinde ise polivinil klorid tespit edildi. Daha önce yapılan çalışmalar, bu yaygın kullanılan iki plastik türünün anne sütü ve idrar gibi insan vücudunda da bulunduğunu ortaya koymuştu.
Araştırmanın Sınırlılıkları
Bu gözlemsel çalışma, MNPs’ye maruz kalmanın doğrudan kötü kardiyovasküler sonuçlara yol açtığı sonucuna varılmasına izin vermiyor. Araştırmacılar, bulguların hastaların yaşamları boyunca maruz kaldıkları diğer ölçülmemiş değişkenlerin etkisi altında kalabileceğini belirtiyorlar.
Özet
Yeni bir çalışma, mikro ve nanoplastiklerin (MNPs) karotis arterlerde tespit edilmesinin, kardiyovasküler sorunlarla doğrudan ilişkili olduğunu ortaya koydu. Bu plastikler, çeşitli günlük ürünlerde bulunabiliyor ve kardiyovasküler hastalık riskini ciddi şekilde artırabiliyor. Araştırmacılar, bu ilişkinin diğer değişkenlerden de etkilenebileceğini, bu yüzden sonuçların dikkatli değerlendirilmesi gerektiğini vurguluyorlar.
Beş milimetreden küçük plastik parçacıklar olan mikroplastikler, çevrede yaygın olarak bulunmaları ve insan vücuduna girme potansiyelleri nedeniyle önemli bir endişe kaynağı haline gelmiştir. İşte mevcut bilimsel araştırmaların etkileri hakkında gösterdikleri:
Yutma ve Maruz Kalma: İnsanlar mikroplastikleri kirlenmiş deniz ürünleri, su ve hatta havadaki kaynaklardan alabilirler. Mikroplastikler akciğerler ve plasentalar gibi insan organlarında bulunmuştur, bu da vücut içinde seyahat edebildiklerini göstermektedir.
Fiziksel Etkiler: Küçük boyutları nedeniyle mikroplastikler kan dolaşımına ve diğer hassas organlara girebilir ve burada fiziksel hasara veya enflamatuar tepkilere neden olabilirler. Bazı mikroplastiklerin keskin kenarları aşınmaya yol açabilir veya hücresel düzeyde diğer fiziksel yaralanmaları şiddetlendirebilir.
Kimyasal Etkiler: Mikroplastikler genellikle BPA gibi endokrin bozucular ve vücuda sızabilen kalıcı organik kirleticiler de dahil olmak üzere zararlı kimyasallar içerir veya adsorbe eder. Bu maddeler hormonal dengesizlikler, gelişimsel bozukluklar ve kanser dahil olmak üzere çeşitli sağlık sorunlarıyla ilişkilendirilmiştir.
Biyolojik Etkiler: Mikroplastiklerin patojenler için vektör görevi görebileceği veya vücudun bağışıklık tepkilerine müdahale edebileceği endişesi vardır. Araştırmalar halen bu potansiyel etkileri incelemektedir.
Uzun Vadeli Sağlık Riskleri: Mikroplastiklere kronik maruziyetin uzun vadeli sağlık etkileri hala belirsizdir, ancak devam eden çalışmalar kronik hastalıklar, üreme sorunları ve diğer sağlık koşullarıyla olası bağlantıları anlamayı amaçlamaktadır.
Henüz yorum yapılmadı.