Yaklaşmakta olan küresel bir sağlık krizi olan böbrek hastalığı, dünya çapında en hızlı büyüyen üçüncü ölüm nedeni olarak sıralamada yükseliyor ve 2040 yılına kadar kaybedilen yaşam yıllarının beşinci önde gelen nedeni olacağı tahmin ediliyor. Şu anda dünya genelinde 850 milyon kişiyi etkileyen ve sadece ABD Medicare programına yılda 130 milyar dolara mal olan bu durum oldukça vahimdir. Yine de bu artan tehdit, küresel halk sağlığı tartışmalarında yeterince temsil edilmemekte, özellikle Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) öncelikli bulaşıcı olmayan hastalıklar (NCDs) listesinde yer almamaktadır.

Böbrek hastalığının etkisinin hafife alınması, özellikle dünyadaki böbrek hastalığı yükünün üçte ikisinin bulunduğu düşük ve orta gelirli ülkelerde yayılmasına karşı küresel tepkiyi engellemektedir. Nature Reviews Nephrology‘de yayınlanan ve dünyanın önde gelen nefroloji kuruluşlarının (Uluslararası Nefroloji Derneği, Amerikan Nefroloji Derneği ve Avrupa Böbrek Derneği) liderlerinin öncülük ettiği yeni bir makale, DSÖ’ye böbrek hastalığını öncelikli bir bulaşıcı olmayan hastalık olarak tanıması çağrısında bulunuyor.

Bu tanıma sadece hastalığın profilini yükseltmekle kalmayacak, aynı zamanda Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerini, özellikle de bulaşıcı olmayan hastalıklardan kaynaklanan erken ölümleri 2030 yılına kadar üçte bir oranında azaltma hedefini önemli ölçüde etkileyebilecektir. Böbrek hastalığının DSÖ listesinde yer almaması, ortak risk faktörlerine ve erken ölümlere katkıda bulunan rolüne rağmen, kalp hastalığı ve diyabet gibi bilinen bulaşıcı olmayan hastalıklarla olan karmaşık bağlantılarını göz ardı etmektedir.

Kapsayıcılık ve Küresel Eylem Çağrısı

Böbrek hastalığının diğer kritik durumlarla bağlantılı olduğuna ve iklim değişikliği gibi küresel zorluklarla daha da kötüleştiğine dair ikna edici kanıtlar, bu hastalıkların öncelikli bulaşıcı olmayan hastalıklar kapsamına alınmasını desteklemektedir. Böbrek hastalığının öncelikli bir BOH olarak tanınması, diğer önemli hastalıklara verilen desteği yansıtarak önemli fonların kilidini açabilir, veri toplamayı iyileştirebilir ve araştırma ve tedaviye öncelik verebilir.

Bununla birlikte, ilerleme DSÖ üye ülkeleri, nefroloji topluluğu, hasta savunucuları ve daha geniş sağlık paydaşları arasındaki işbirliğine bağlıdır. Savunuculuk, DSÖ’ye stratejik girişimler için gerekli finansmanı sağlamak da dahil olmak üzere böbrek hastalığını öncelik listesine dahil etmek için gerekli adımları atması talimatını vermek için çok önemlidir.

Veri ve Tedavi Boşluklarının Kapatılması

Böbrek hastalığı prevalansı ve tedavi sonuçlarına ilişkin güvenilir verilerdeki boşluk, salgınla mücadelede önemli bir engeldir. Temel verileri toplama çabaları, taramaya sınırlı erişim ve eksik raporlama nedeniyle engellenmekte, diyaliz veya nakil gibi hayat kurtaran tedavilerin mevcut olmaması nedeniyle milyonlarca kişi potansiyel olarak böbrek yetmezliğinden ölmektedir.

Böbrek hastalığının tedavisinin ekonomik yükü muazzamdır ve Tayland gibi ülkeler sağlık bütçelerinin önemli bir bölümünü diyaliz tedavilerine ayırmaktadır. Yüksek riskli bireyler için erken tarama ve yeni, daha uygun fiyatlı ilaçların geliştirilmesi, sağlık sistemleri üzerindeki mali yükü hafifletebilir ve hasta sonuçlarını iyileştirebilir.

Küresel Bir Sorumluluk

Eylem çağrısı açıktır: Dünya, büyüyen böbrek hastalığı salgınıyla talep ettiği ciddiyetle yüzleşmelidir. Önemli kârlarla desteklenen ilaç endüstrisi, temel ilaçların erişilebilir ve uygun fiyatlı hale getirilmesinde çok önemli bir rol oynamaktadır. COVID-19 salgınından, kâr güdülerini geniş ilaç bulunabilirliği ile dengeleme konusunda çıkarılan dersler, böbrek hastalığı tedavisine yönelik yenilikçi yaklaşımlara rehberlik etmelidir.

DSÖ, böbrek hastalığını öncelik listesine alarak tedavi araştırmalarına, hastalık kayıtlarına ve nihayetinde daha etkili ve erişilebilir tedavilerin geliştirilmesine yönelik yatırımların artmasını sağlayabilir. Bu hamle, küresel sağlık yardımının, dünya çapında ölümlerin %74’üne neden olmasına rağmen şu anda uluslararası sağlık fonlarının çok az bir kısmını alan böbrek hastalığı da dahil olmak üzere bulaşıcı olmayan hastalıkların önlenmesi ve kontrolüne yönlendirilmesi için kritik önem taşımaktadır.

Böbrek hastalığı milyonları sessizce harap ederken, farkındalığı artırma ve küresel eylemi harekete geçirme zamanı şimdi. Böbrek hastalığının öncelikli bir bulaşıcı olmayan hastalık olarak tanınması, dünya genelinde savunmasız nüfusların sağlık ve refahının korunmasına yönelik hayati bir adımdır ve bu gizli salgına karşı gidişatı değiştirecektir.