Uzun süreli günlük aspirin kullanımının kolorektal kanser gelişimini ve ilerlemesini nasıl önlediği konusunda yeni bulgular ortaya çıktı. İtalya’daki araştırmacılar, aspirinin kanser hücrelerine karşı bağışıklık yanıtını güçlendirdiğini keşfetti.

Kalın bağırsak veya rektum kanseri olan kolorektal kanser, dünya çapında en sık görülen üçüncü kanser türüdür ve kanserden ölümlerin en sık ikinci nedenidir . Dünya Sağlık Örgütü’ne göre 2020 yılında dünya genelinde 1,9 milyon yeni vaka teşhis edildi ve bu sayıların artması bekleniyor. Ulusal Kanser Enstitüsü’ne göre Amerika Birleşik Devletleri’nde 1990’lardan bu yana 50 yaşın altındaki kişilerde kolorektal kanser oranları artıyor ve bu hastalıktan ölen gençlerin sayısı da artıyor .

Aspirinin Koruyucu Rolü

Aspirin, uzun zamandır çeşitli sağlık sorunlarının tedavisinde kullanılan yaygın bir ilaçtır. Son yapılan araştırmalar, bu basit ama etkili ilacın kolorektal kanserle mücadelede de önemli bir rol oynayabileceğini göstermektedir. İtalya’da gerçekleştirilen bir çalışmada, aspirin kullanımının kanser hücrelerinin lenf düğümlerine yayılmasını azalttığı ve tümör içine bağışıklık hücrelerinin sızmasını artırdığı belirlendi.

Çalışmanın Metodolojisi

İtalya’da Padova Üniversite Hastanesi’nde yürütülen bu çalışma, 2015-2019 yılları arasında kolorektal kanser nedeniyle ameliyat olan 238 hastanın doku örnekleri üzerinde gerçekleştirildi. Bu hastaların %12’si aspirin kullanıyordu. Araştırma, IMMUNOREACT 8 çok merkezli gözlemsel çalışmasının METACCRE bölümü çerçevesinde yapıldı.

Laboratuvar Bulguları

Aspirin kullanıcılarının doku örneklerinde, kullanmayanlara göre daha az kanser yayılımı ve daha yüksek bağışıklık hücresi infiltrasyonu gözlendi. Laboratuvar ortamında yapılan analizlerde, kolorektal kanser hücrelerine maruz kalan aspirin, belirli bağışıklık hücrelerinde CD80 proteininin ifadesinin artmasına neden oldu. Bu durum, bu hücrelerin tümörle ilişkili proteinlerin varlığını diğer bağışıklık hücrelerine alarm verme kapasitesini güçlendirdi.

Aspirinin Ek Faydaları

Araştırma ekibi, rektal kanseri olan hastalarda sağlıklı rektal dokuda aspirin kullanıcılarının daha yüksek CD80 ifadesine sahip olduğunu buldu. Bu bulgu, aspirinin pro-imün gözetim etkisi olduğunu önermektedir. Dr. Marco Scarpa liderliğindeki çalışma ekibi, aspirinin kanser önleme veya tedavisinde klasik anti-enflamatuar mekanizmaların yanı sıra tamamlayıcı bir mekanizma sunduğunu belirtiyor.

Bağışıklık sistemi baskılanmış hastalar , tamamen işlevsel bir bağışıklık sistemi olan hastalara kıyasla kansere yakalanma riski daha yüksektir . Bu sonuçların da gösterdiği gibi, aspirin kolorektal kanserlerin tespiti konusunda bağışıklık sisteminin uyanıklığını artırabilir. 

Uygulama Önerileri

Aspirinin kolorektal kansere karşı etkilerinden faydalanmak için, ilacın etkili olabileceği yeterli dozlarda kolorektal bölgeye ulaşmasını garanti altına almanın yollarını düşünmek gerekmektedir. Aspirin, kolondaki konsantrasyona bağlı olarak pasif difüzyon yoluyla emilir ve rektumda oral yolla alınan aspirinin konsantrasyonu kolonun diğer bölgelerine göre daha düşük olabilir.

Bu bulgular, aspirinin kanserle mücadelede potansiyel bir araç olarak daha da önem kazanmasını sağlamakta ve uzun süreli kullanımının neden önemli olabileceğini ortaya koymaktadır.

Bir uyarı

Düzenli olarak aspirin kullanan kişilerde kolorektal kanser riskinin daha düşüktür ancak Aspirinin mide-bağırsak kanalında kanama olasılığını da içeren risklerle dengelenmesi gerektiğinden kullanmak için mutlaka hekime danışmanızı öneririm.

DAHA ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR NE DİYOR?

Aspirinin matriks metalloproteinaz-2 gibi tümör büyümesi ve metastazında rol oynayan enzimlerin aktivitesini inhibe ettiği ve kanser hücrelerinin istilasını engelleyebilecek E-cadherin gibi hücre yapışma moleküllerinin üretimini artırdığı bulunmuştur (Jiang, Liao, & Lee, 2001)

2012 yılında İki yeni çalışma, aspirinin kanser riski ve ölüm oranı üzerindeki etkisinin karmaşık bir portresini çizmiş; ilacın prostat kanserinden ölüm riskini azaltabileceğini, ancak meme kanserine yakalanma riskinde önemli bir düşüş görmediğini öne sürmüştü.

2015 yılında Cell dergisinde yayımlanan başka bir araştırmaya göre, kanser hastalarına immünoterapi ile aynı anda aspirin verilmesinin tedavinin etkinliğini önemli ölçüde artırabileceği gösterilmişti.

45 gözlemsel çalışmanın sonuçlarını analiz eden 2020 meta-analizinde araştırmacılar , düzenli aspirin kullanımının daha az kolorektal kanser insidansı ile ilişkili olduğunu bulmuştu. 75 ila 100 miligram arasındaki düşük bir doz, kolorektal kansere yakalanma riskinde yüzde 10’luk bir azalmayla ilişkilendirildi; 325 miligramlık düzenli bir doz yüzde 35’lik bir düşüşle ilişkilendirildi.

KAYNAK:

https://acsjournals.onlinelibrary.wiley.com/doi/10.1002/cncr.35297