Endokrin Derneği’nin yeni D vitamini rehberi, tıp camiasında büyük tepkilere yol açtı. Rehber, sağlıklı bireylerde D vitamini takviyesinin sınırlandırılmasını ve rutin testlerin yapılmamasını öneriyor.
Rehberin Yeni Önerileri
Endokrin Derneği’nin basın açıklamasına göre, sağlıklı bireylerde D vitamini takviyesi ve testleriyle ilgili yeni öneriler şunlardır:
- 75 yaş altı sağlıklı yetişkinlerde, önerilen günlük alımların üzerine çıkılmamalıdır.
- 18 yaş altı çocuklar ve ergenler, raşitizmi önlemek ve solunum yolu enfeksiyonu riskini azaltmak için yüksek dozlardan faydalanabilir.
- 75 yaş ve üzeri bireyler, ölüm riskini azaltmak için daha yüksek dozlardan fayda görebilir.
- Hamile bireyler, çeşitli riskleri azaltmak için daha yüksek dozlardan fayda görebilir.
- Prediyabetik bireyler, hastalığın ilerlemesini önlemek için fayda görebilir.
- Rutin D vitamini seviyelerini ölçme, özellikle koyu tenli veya obez bireylerde, önerilmemektedir. Çünkü bu seviyelere dayalı belirli faydalar tanımlanmamıştır.
Tepkiler ve Eleştiriler
Rehberin yayınlanmasının ardından, Medscape Medical News haberine gelen 200’den fazla doktor ve okuyucu yorumu, rehbere karşı endişeleri dile getirdi. Bazıları rehberi “tehlikeli” ve “yanıltıcı” olarak nitelendirdi.
Potansiyel Faydalar Göz Ardı Ediliyor Rehberin sadece endokrinoloji ve kemik sağlığı ile ilgilendiğini belirten doktorlar, D vitamini eksikliğinin otoimmün bozukluklar, kronik ağrı kontrolü, bağışıklık baskılanması, kanser önleme ve kardiyovasküler sağlık gibi birçok alanda etkili olduğunu savundu.
Test ve Karar Verme Süreci Dr. Clifford J. Rosen, “D vitamini ölçüldüğünde, doktorlar ne yapacaklarına karar vermek zorunda kalır. Bu yüzden panel, tarama yapılmaması gerektiğini söylüyor. Ancak tarama yapılmadığında yaşam kalitesinin iyileştirileceğine dair veri yok” dedi.
Endüstri Etkisi Şüphesi Birçok yorumcu, ilaç şirketleri ve sigorta şirketlerinin rehberdeki önerilerin arkasında olduğuna inandıklarını belirtti. Bazıları, sigorta şirketlerinin artık D vitamini testlerini tamamen reddedeceğinden ve bunun insanlara zarar vereceğinden endişe etti.
D Vitamini Kılavuzuna İtirazlar
- Endokrinoloji ve Kemik Sağlığına Odaklanma:
- Rehber, sadece endokrinoloji ve kemik sağlığıyla ilgileniyor. Otoimmün bozukluklar, kronik ağrı kontrolü, bağışıklık baskılanması, kanser önleme ve kardiyovasküler sağlık gibi D vitamini eksikliğinin etkili olduğu birçok alan göz ardı ediliyor.
- Geniş Popülasyonların İhtiyaçlarını Göz Ardı Etme:
- Crohn hastalığı, çölyak hastalığı, kistik fibroz ve ülseratif kolit gibi bağırsak emilimini etkileyen hastalıkları olan kişiler ve gece çalışanlar gibi güneş ışığına daha az maruz kalan bireyler dikkate alınmıyor.
- Kültürel veya dini nedenlerle tamamen kapalı giyinen kadınlar gibi güneş ışığına daha az maruz kalan gruplar için takviye yapılması gerektiği belirtiliyor.
- Ağız Sağlığı ve Diş Problemleri:
- D vitamini eksikliğinin ağız sağlığı üzerindeki etkileri dikkate alınmıyor. Düşük D vitamini seviyeleri, periodontal hastalık (diş eti hastalığı) ve diş çürüğü riskini artırabiliyor.
- Hamile Kadınlar ve Gelişmekte Olan Fetüs:
- Hamile kadınlarda düşük D vitamini seviyelerinin fetüs üzerindeki uzun vadeli etkileri göz ardı ediliyor. Bu eksiklik, kadın çocuklarda osteopeni (kemik yoğunluğunda azalma) ve daha zayıf bağışıklık sistemi gibi sorunlara yol açabiliyor.
- Yetersiz ve Hatalı Bilimsel Dayanak:
- Rehberin, D vitamini eksikliğinin farklı hastalıklardaki etkilerini göz ardı ederek, mevcut kaliteli çalışmaları yok saydığı eleştiriliyor. Bazı doktorlar, rehberin bilimsel olmayan ve yanlış bilgilerle hazırlandığını belirtiyor.
- Karar Verme Sürecinde Belirsizlik:
- Rehberin, D vitamini seviyelerini ölçmek gerektiğinde ne yapılması gerektiğine dair belirsizlik yaratması eleştiriliyor. Bazı doktorlar, test yapılmadığında yaşam kalitesini iyileştirecek veri olmadığını belirtiyor.
- Endüstri ve Sigorta Şirketleri Etkisi:
- Rehberin, ilaç ve sigorta şirketlerinin etkisi altında hazırlandığı şüphesi var. Bu durumun, sigorta şirketlerinin D vitamini testlerini reddetmesine yol açabileceği ve bu durumun hastalara zarar verebileceği belirtiliyor.
- Toksisite ve Yüksek Doz Kullanımı:
- D vitamini toksisitesinin nadir görüldüğü ve yüksek doz kullanımının zarar vermediği belirtiliyor. Bazı doktorlar, D vitamini takviyesi kullanmamanın daha büyük bir risk oluşturduğunu savunuyor.
- Hastalığı Önleme Yerine Tedaviye Odaklanma:
- Rehberin, sağlıklı bireylerde hastalıkları önlemek yerine, hastalık ortaya çıktıktan sonra tedavi etmeye odaklandığı eleştiriliyor. Bu durumun, sağlık sisteminin maliyetlerini artırdığı ve önleyici sağlık hizmetlerini engellediği belirtiliyor.
- Yetersiz Kanıta Dayalı Kararlar:
- Rehberin, yetersiz bilimsel kanıtlara dayalı kararlar aldığı ve bu nedenle doğru bir yönlendirme yapmadığı belirtiliyor. Bazı doktorlar, rehberin bilimsel dayanaklarının eksik olduğunu ve daha fazla araştırma yapılması gerektiğini savunuyor.
Bu rehber, bireylerin sağlıklarını korumak için nasıl hareket etmeleri gerektiği konusunda bilgi veriyor. Ancak, bu bilgilerin doktorlar tarafından dikkatlice değerlendirilmesi ve kişisel sağlık durumuna göre karar verilmesi önemlidir. Rehberin önerilerini sorgulayan doktorlar, D vitamini eksikliğinin birçok hastalığa olan etkilerini vurguluyor ve bireylerin sağlıklarını koruma konusunda bilinçli olmalarını öneriyor.
KAYNAK: