Rosacea ve Melanom İlişkisi Ortaya Çıktı

Rosacea ve Melanom İlişkisi Ortaya Çıktı

Yeni bir araştırma, rosacea ile melanom dahil birçok ciddi hastalık arasında güçlü bir bağlantı olduğunu ortaya koydu.

Rosacea Nedir?

Rosacea, genellikle yanaklarda, burunda, çenede ve alında kızarıklık ve döküntülerle karakterize kronik bir cilt hastalığıdır. 30-50 yaş arasındaki kadınlarda daha sık görülür, ancak her yaşta ve cinsiyette ortaya çıkabilir. Özellikle Kelt kökenli ve açık tenli kuzey Avrupalılar bu hastalığa daha yatkındır.

Araştırma Detayları

Bilim insanları, TriNetX platformundan elde edilen büyük bir yaş ve cinsiyet eşleştirilmiş kohortu (n = 244,888) kullanarak rosacea’nın çeşitli sistemik hastalıklarla ilişkisini araştırdı. Çalışmada, rosacea’nın görme bozuklukları, metabolik hastalıklar, eklem problemleri ve tip 2 diyabet (T2D) ile önemli ölçüde ilişkili olduğu bulundu.

Melanom Riski

Özellikle beyaz ırka mensup kişilerde melanom riskinin arttığı tespit edildi. Asyalı kohortta bu risk artışı gözlemlenmedi. Bu etnik farklılık, önceki çalışmaların çelişkili sonuçlarını açıklayabilir. Çalışma, retrospektif tasarımı nedeniyle bazı sınırlamalara sahip olsa da, rosacea’nın patolojisi hakkında daha fazla araştırma yapılmasının gerekliliğini vurgulamaktadır.

Rosacea ve Diğer Hastalıklar

Son yıllarda yapılan araştırmalar, rosacea’nın inflamatuar bağırsak hastalığı, otoimmün hastalıklar ve koroner arter hastalığı gibi kronik inflamatuar durumlarla ilişkili olabileceğini göstermektedir. Dengesiz inflamatuar ve bağışıklık tepkileri genellikle kanserojen olarak kabul edildiğinden, rosacea ile kanser arasındaki ilişkiyi araştıran çalışmalar sınırlı kalmıştır.

Öne Çıkan Bulgular

  • Rosacea, metabolik hastalıklar, görme bozuklukları, eklem problemleri ve T2D ile ilişkilidir.
  • Beyaz ırkta melanom riski belirgin şekilde artmıştır.
  • Çalışma, rosacea’nın sadece kozmetik bir sorun olmadığını, ciddi sağlık sorunlarıyla ilişkili olduğunu göstermektedir.

Çalışmanın Önemi

Bu çalışma, rosacea ile birçok ciddi sağlık problemi arasında ilk kez kesin bir bağlantı kurmuştur. Retrospektif veri ve ICD-10 kodları kullanmanın sınırlamaları olsa da, bu bulgular rosacea’nın önemini ve daha fazla araştırma gerekliliğini vurgulamaktadır.


Akne Rosacea (Rosacea) nedir?


Rosacea, genellikle yanaklarda, burunda, çenede ve alında kızarıklık ve döküntülerle karakterize kronik bir cilt hastalığıdır. Bu hastalık genellikle 30-50 yaş arasındaki kadınlarda daha sık görülür, ancak her yaşta ve cinsiyette ortaya çıkabilir. İşte rosacea hakkında bilimsel araştırmalardan elde edilen bazı önemli bilgiler:

Rosacea ve Genetik Faktörler

  • Genetik Yatkınlık: Rosacea’nın genetik yatkınlıkla ilişkili olduğuna dair birçok kanıt bulunmaktadır. Özellikle Kelt kökenli ve açık tenli bireylerde daha yaygın olduğu gözlemlenmiştir. Genetik çalışmalar, bu hastalığın ailesel geçiş gösterdiğini ortaya koymaktadır.

Çevresel Faktörler

  • Tetikleyici Faktörler: Ultraviyole (UV) ışınları, aşırı sıcaklık değişimleri, stres, baharatlı yiyecekler, alkol tüketimi ve bazı kozmetikler rosacea ataklarını tetikleyebilir. Bu çevresel faktörler, rosacea’nın semptomlarını artırabilir.

Mikrobiyal Etkenler

  • Demodex Mite: Rosacea’nın oluşumunda Demodex adlı mikroskobik akarların rol oynayabileceği düşünülmektedir. Bu akarlar, ciltte doğal olarak bulunur, ancak rosacea hastalarında sayılarının arttığı gözlemlenmiştir. Bu durum, iltihaplanma ve cilt hasarına yol açabilir.

İmmünolojik Faktörler

  • İmmün Yanıt: Rosacea’nın, ciltteki anormal immün yanıtlarla ilişkili olduğu düşünülmektedir. İmmün sistemin aşırı tepkisi, ciltteki kan damarlarının genişlemesine ve inflamasyona neden olabilir.

Rosacea ve Sistemik Hastalıklar

  • Kronik Hastalıklar: Yeni araştırmalar, rosacea’nın sadece bir cilt hastalığı olmadığını, aynı zamanda çeşitli sistemik hastalıklarla ilişkili olabileceğini göstermektedir. Rosacea’nın inflamatuar bağırsak hastalığı, kardiyovasküler hastalıklar ve bazı otoimmün hastalıklarla ilişkili olabileceğine dair kanıtlar artmaktadır.

Rosacea ve Kanser

  • Cilt Kanseri: Özellikle beyaz ırka mensup rosacea hastalarında melanom riski artmıştır. Yapılan çalışmalarda, rosacea’nın cilt kanseri riskini artırabileceği bulunmuştur. Bu durum, rosacea’nın sadece kozmetik bir sorun olmadığını, ciddi sağlık riskleri taşıdığını göstermektedir.

Tedavi ve Yönetim

  • Tedavi Yaklaşımları: Rosacea’nın kesin bir tedavisi bulunmamaktadır. Ancak, semptomları yönetmek için çeşitli tedavi seçenekleri mevcuttur. Topikal ve oral antibiyotikler, antienflamatuar kremler ve lazer tedavileri yaygın olarak kullanılmaktadır. Ayrıca, tetikleyici faktörlerden kaçınmak da semptomları hafifletebilir.

Gelecek Araştırmalar

  • Devam Eden Araştırmalar: Rosacea’nın patofizyolojisi ve tedavisi ile ilgili araştırmalar devam etmektedir. Yeni tedavi yöntemleri geliştirmek ve hastalığın temel nedenlerini daha iyi anlamak için daha fazla çalışma yapılması gerekmektedir.

Rosacea, geniş bir yelpazede etkileri olan karmaşık bir hastalıktır. Genetik, çevresel ve immünolojik faktörlerin birleşimi, hastalığın oluşumunda ve seyrinde önemli rol oynamaktadır. Bu nedenle, rosacea’nın yönetimi multidisipliner bir yaklaşım gerektirir ve hastaların yaşam kalitesini artırmak için bireysel tedavi planları oluşturulmalıdır.


Akne Vulgaris (Akne) ve Akne Rosacea (Rosacea) arasındaki farklar?

Rosacea ve akne benzer semptomlar gösterebilir, ancak iki farklı cilt hastalığıdır. İşte ikisi arasındaki temel farklar:

Rosacea

  • Tanım: Rosacea, genellikle yüz bölgesinde kızarıklık, kılcal damar genişlemesi, sivilce benzeri lezyonlar ve bazen göz problemleriyle karakterize kronik bir cilt hastalığıdır.
  • Belirtiler: Yanaklarda, burunda, çenede ve alında kızarıklık ve kalıcı kırmızılık, kılcal damarların belirginleşmesi, sivilce benzeri kabarcıklar, ciltte yanma ve batma hissi, gözlerde kuruluk ve tahriş.
  • Etkilenen Kişiler: Genellikle 30-50 yaş arasındaki kadınlarda daha sık görülür, ancak her yaşta ve cinsiyette ortaya çıkabilir. Özellikle açık tenli bireylerde daha yaygındır.
  • Tetikleyici Faktörler: Güneş ışığı, sıcak içecekler, baharatlı yiyecekler, alkol, stres, sıcaklık değişimleri ve bazı kozmetik ürünler.
  • Tedavi: Topikal ve oral antibiyotikler, anti-enflamatuar kremler, lazer tedavileri ve yaşam tarzı değişiklikleri.

Akne

  • Tanım: Akne, ciltteki yağ bezlerinin ve kıl foliküllerinin tıkanması sonucu oluşan bir cilt hastalığıdır. Siyah nokta, beyaz nokta, sivilce ve kistler gibi çeşitli lezyonlarla karakterizedir.
  • Belirtiler: Yüz, sırt, omuzlar ve göğüste beyaz nokta, siyah nokta, iltihaplı sivilceler ve bazen kistik lezyonlar.
  • Etkilenen Kişiler: Ergenlik dönemindeki gençlerde daha yaygın olmakla birlikte, her yaş grubunda görülebilir.
  • Tetikleyici Faktörler: Hormonal değişiklikler, yağlı cilt, genetik yatkınlık, stres, bazı ilaçlar ve kozmetikler.
  • Tedavi: Topikal retinoidler, benzoil peroksit, salisilik asit, oral antibiyotikler, hormonal tedaviler ve cilt bakım rutinleri.

Rosacea ve Akne Arasındaki Farklar

  • Yerleşim: Rosacea genellikle yüzün merkezi bölgelerinde görülürken, akne yüzün yanı sıra sırt, omuz ve göğüs gibi bölgelerde de ortaya çıkabilir.
  • Yaş: Rosacea genellikle yetişkinlerde görülürken, akne daha çok ergenlik döneminde başlar.
  • Tetikleyiciler: Rosacea’nın tetikleyicileri çevresel ve yaşam tarzı faktörleriyken, akne genellikle hormonal değişiklikler ve genetik faktörlerle ilişkilidir.
  • Tedavi Yöntemleri: İki hastalığın tedavi yöntemleri farklılık gösterir; rosacea daha çok anti-enflamatuar ve antibiyotik tedavileri ile yönetilirken, akne tedavisinde retinoidler ve antibakteriyel tedaviler ön plandadır.

KAYNAK:

https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S2468024924016516

Henüz yorum yapılmadı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Start typing and press Enter to search

Shopping Cart