Şekerli yiyeceklere karşı denen karşı koyamıyoruz? Bir araştırma bunun nedenini ortaya koydu

Şekerli yiyeceklere karşı denen karşı koyamıyoruz? Bir araştırma bunun nedenini ortaya koydu

İnsanlar genellikle lezzetli ve yüksek kalorili gıdaların her yerde bulunması nedeniyle aşırı yeme ile mücadele eder. Buck’tan araştırmacılar, işlenmiş gıdalardaki ileri glikasyon son ürünleri (AGE’ler) olarak bilinen bazı kimyasalların açlığı artırdığını ve daha sağlıklı gıda seçeneklerini seçme yeteneğimizi zorladığını keşfettiler.

Aşırı Yemek Yemede AGE’lerin Rolü
İleri glikasyon son ürünleri veya AGE’ler, pişmiş veya işlenmiş gıdalarda bulunan kimyasallardır. Bu bileşikler sadece iştahımızı artırmakla kalmaz, aynı zamanda daha sağlıklı gıda seçimleri yapma konusunda irademizi de test eder. Pişirme sırasında ortaya çıkan ve yiyeceklerin lezzetli görünmesini ve kokmasını sağlayan kahverengi renk, AGE’lerin bir sonucudur. Esasen, AGE’ler yiyecekleri daha cazip ve karşı konulması daha zor hale getirir.

Araştırmanın Çıkarımları
Küçük nematod solucanları üzerinde yapılan çalışma, insanların beslenme tercihleri için önemli çıkarımlara sahip. Buck profesörü Pankaj Kapahi’nin de belirttiği gibi, AGE’ler bakımından zengin modern diyetler caziptir, ancak uzun vadeli sağlık sonuçları tam olarak anlaşılamamıştır. Araştırma, AGE’lerin aşırı yemek yemede, özellikle de şeker oranı yüksek gıdalarda rol oynadığını ortaya koyuyor.

AGE’lerin Arkasındaki Bilim
AGE’ler, şekerler proteinler, lipitler veya nükleik asitlerle birleştiğinde oluşan metabolik yan ürünlerdir. Hücrelerdeki şeker metabolizması sırasında doğal olarak üretilirler ancak fırınlama, kızartma ve ızgara gibi pişirme işlemleri sırasında da oluşurlar. Bu bileşikler, Maillard reaksiyonunun bir sonucu olarak pişmiş gıdalardaki cazip kahverengi renkten sorumludur. Bununla birlikte, yiyeceklerin tadını güzelleştirirken, iltihaplanmaya, oksidatif hasara neden olabilir ve hipertansiyon, böbrek hastalığı ve nörolojik sorunlar dahil olmak üzere çeşitli sağlık sorunlarına katkıda bulunabilirler.

Yaşlanma ile Bağlantı
AGE’lerin vücutta birikmesinin, organların ve bir bütün olarak organizmanın yaşlanmasında önemli bir faktör olduğuna inanılıyor. Çalışmada yer alan araştırmacılardan Shanmugam’ın belirttiği gibi, AGE’ler bir kez oluştuktan sonra geri döndürülemez veya detoksifiye edilemez. Vücudun AGE’leri temizleme yeteneği yaşla birlikte azalır ve bu da onları yaşa bağlı hastalıklarla ilişkilendirir.

Çalışmadan Elde Edilen Bulgular
Çalışmada araştırmacılar, AGE’lerin solucanlarda sadece hastalığa ve uzun ömürlülüğün azalmasına neden olmakla kalmayıp, aynı zamanda daha fazla AGE bakımından zengin gıdalara yönelik iştahlarını da artırdığını gözlemledi. Araştırma, AGE’lerin aracılık ettiği, beslenmeyi ve nörodejenerasyonu artıran belirli bir sinyal yolunu tanımladı. AGE’leri işleyemeyen mutant solucanların yaşam süreleri %25-30 oranında kısalmıştır. Bulgular şimdi AGE’ler ve yağ metabolizması arasındaki ilişkiyi incelemek için farelere genişletiliyor.

Daha Sağlıklı Seçimler Yapmak
AGE’lerin aşırı yemek yemedeki rolünün anlaşılması, obezite ve yaşa bağlı diğer hastalıklardaki küresel artışın ele alınmasına yardımcı olabilir. Tam tahıl tüketmek, ıslak ısıda pişirmek ve pişirme sırasında asit eklemek gibi basit önlemler vücutta AGE birikimini azaltabilir. Shanmugam’ın da belirttiği gibi, doğal olarak lezzetli yiyeceklere ilgi duysak da, daha sağlıklı seçimler yapma gücüne sahibiz.

Paylaş

Henüz yorum yapılmadı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Start typing and press Enter to search

Shopping Cart