Son yıllarda alkali su tüketimi popüler bir trend haline geldi. Birçok firma, bu suyun daha iyi hidrasyon sağladığını, kronik hastalıkları önlediğini ve birçok fayda sunduğunu iddia ediyor. Ancak bilimsel araştırmalar bu iddiaları destekliyor mu?
Alkali Su Nedir?
Alkali maddeler, pH değeri yüksek (7’nin üzerinde) olan maddelerdir. Alkali suyun pH seviyesi genellikle 8 ile 9 arasında değişirken, normal içme suyunun pH değeri nötr kabul edilen yaklaşık 7’dir.
Doğal alkali su, mineraller açısından zengin kayaların üzerinden akarken bu mineralleri toplar. Bunun dışında, elektroliz adı verilen bir işlemle de yapay olarak üretilebilir. Bu işlem sırasında su, alkali ve asidik olarak iki farklı akıma ayrılır ve alkali su minerallerle (kalsiyum, magnezyum, potasyum gibi) zenginleşir.
Alkali Su Vücutta Nasıl Çalışır?
Alkali suyun vücutta uzun süreli bir etkisi olması pek mümkün görünmüyor. Bunun nedeni, suyun mideye ulaşmasıyla birlikte mide asiditesi nedeniyle pH seviyesinin nötr hale gelmesidir. Mide asidi, pH seviyesini 1.5 ile 3.5 arasında tutar.
Suyun içerdiği bikarbonat, mide asidi ile reaksiyona girerek su ve karbondioksite dönüşür. Bu karbondioksit ise genellikle vücut tarafından gaz olarak dışarı atılır. Mineraller ince bağırsakta emilerek kana karışır, ancak kanın pH değeri 7.35-7.45 arasında sabit tutulur. Fazla mineraller ise böbrekler yoluyla atılır.
Sonuç olarak, alkali su tüketmek vücudu önemli ölçüde “alkalize” etmez.
Bilimsel Araştırmalar Ne Söylüyor?
Bilimsel çalışmalar, alkali suyun sağlık üzerindeki etkileri hakkında sınırlı ve çelişkili sonuçlar sunuyor.
- Asit Reflü ve Sindirim: Test tüpü çalışmaları, alkali suyun insan pepsin enziminin aktivitesini azaltabileceğini göstermiştir. Pepsin, asit reflü sırasında boğaza ulaşarak dokuya zarar verebilir. Ancak midedeki sindirim sürecini bozması potansiyel olarak istenmeyen bir durum olabilir.
- Hayvan Araştırmaları: Uzun süre alkali su tüketen hayvanlarda ömür uzunluğu ve kilo kaybı gibi olumlu etkiler gözlemlenmiştir. Ancak bu etkilerin mekanizmaları açıklanamamış ve insanlara uygulanabilirliği net değildir.
- Gözlemsel Çalışmalar: 300’den fazla kadın üzerinde yapılan bir çalışma, düzenli alkali su tüketenlerin daha düşük vücut kitle indeksi (BMI), kan şekeri ve kan basıncına sahip olduğunu ortaya koymuştur. Ancak bu kişiler, aynı zamanda daha iyi beslenme alışkanlıklarına, daha fazla fiziksel aktiviteye ve daha yüksek gelir seviyelerine sahipti. Bu yaşam tarzı faktörlerinin kronik hastalık riskini, alkali sudan çok daha güçlü bir şekilde etkilediği bilinmektedir.
Hidrasyon Üzerindeki Etkileri
Alkali suyun normal sudan daha iyi hidrasyon sağladığına dair kanıtlar yetersizdir. 2016 yılında yapılan bir çalışmada, alkali su tüketen kişilerde kanın viskozitesinde azalma gözlenmiştir. Bu durum daha iyi hidrasyonu işaret ediyor gibi görünse de, diğer çalışmalarda doğrudan hidrasyon göstergeleri arasında anlamlı bir fark bulunamamıştır.
Potansiyel Riskler
Alkali suyun faydalarının yanı sıra bazı riskleri de bulunabilir:
- Mide Asidi Blokajı: Eğer mide asidini azaltan ilaçlar (örneğin proton pompası inhibitörleri) kullanıyorsanız, pH’ı 9’un üzerinde olan alkali su tüketimi mide pH seviyesini daha da yükseltebilir ve sindirimi olumsuz etkileyebilir.
- Böbrek Sorunları: Böbrek hastalığı olan kişilerde alkali suyun içerdiği fazla mineraller, kan mineral dengesini bozabilir.
- Sodyum Alımı: Bazı alkali su ürünlerinde sodyum bikarbonat bulunur. Bu durum, yüksek sodyum tüketimi riski yaratabilir. Zaten birçok kişi tuz ve işlenmiş gıdalardan yüksek miktarda sodyum tüketmektedir.
Alkali Su Hakkında Son Söz
Şu anki bilimsel veriler, alkali suyun normal sudan çok daha fazla fayda sağladığını desteklememektedir. Ayrıca, bazı durumlarda risk taşıyabileceği de unutulmamalıdır. Alkali su tüketmeden önce sağlık durumunuzu göz önünde bulundurmanız ve bir uzmana danışmanız faydalı olabilir.