Tuzu azaltırken iyotu kaybetmeyin. Şanghay’da yapılan yeni bir araştırma, iyotsuz tuz kullanımının ve düşük iyot düzeylerinin diyabetli bireylerde kırılganlık riskini artırdığını gösterdi. Kas kaybı, yavaş yürüme, halsizlik gibi belirtilerle kendini gösteren frailty (fiziksel kırılganlık), diyabetliler için ciddi bir sorun haline gelebiliyor.
Kırılganlık Nedir, Kimleri Etkiliyor?
Kırılganlık, özellikle yaşlı bireylerde görülen fiziksel zayıflama hali. Yavaş yürüme, güçsüzlük, kas kaybı, kilo düşüşü gibi belirtilerle kendini gösteriyor. Diyabet hastalarında bu tablo daha yaygın. Bir de üstüne iyot eksikliği eklendiğinde risk daha da artıyor.
Diyabet, tiroit bozuklukları ve iyot eksikliği arasında karmaşık bir ilişki var. Yeni araştırmalar, bu üçlünün birleştiğinde fiziksel kapasiteyi ciddi şekilde etkileyebileceğini ortaya koyuyor.
Araştırmadan Çarpıcı Bulgular
Beş yıl süren araştırma, 957 diyabet hastasını inceledi. Katılımcıların ortalama yaşı 65, diyabetle geçen süre ise ortalama 9 yıl. Ortaya çıkan veriler oldukça çarpıcı:
- İyotsuz tuz kullananlarda kırılganlık riski %9 daha fazla.
- Düşük iyot düzeyi olanlarda risk %10 daha fazla.
- En belirgin belirti: Yavaş yürüme.
- Kadınlar ve tiroit fonksiyonu bozuk olanlarda risk çok daha yüksek.
Kimler Daha Fazla Risk Altında?
Bu bulgular özellikle şu gruplar için kritik:
- 60 yaş üstü diyabet hastaları
- Kadınlar
- Hipotiroidisi olanlar (TSH yüksek, FT4 düşük)
- İyotsuz tuz kullanan bireyler
Ne Yapmalı? Pratik Öneriler
İyot eksikliğiyle mücadele etmek zor değil, ama dikkat gerektiriyor. İşte birkaç basit ama etkili öneri:
- İyotlu tuz kullanın. Alışverişte etiketleri mutlaka okuyun.
- Tiroit ve iyot testlerinizi düzenli yaptırın.
- Beslenmenize deniz ürünleri, yumurta gibi iyot açısından zengin gıdaları ekleyin.
- Diyabetliyseniz, iyot eksikliği riskine karşı daha dikkatli olun.
- Yürüyüş hızınızda azalma fark ederseniz, doktorunuza danışın.
“Tuzu Azalt” Uyarısı Gözden Geçirilmeli mi?
Evet, ama doğru şekilde. Araştırma, tuz tüketimini azaltmanın yanında iyot alımının da göz önünde bulundurulması gerektiğini gösteriyor. Sodyumu azaltmak isterken iyotu da sıfırlamak, özellikle diyabet hastalarında kas gücü ve hareket kabiliyeti açısından ciddi sonuçlar doğurabiliyor.
Unutmayın: İyot sadece tiroit sağlığı için değil, genel fiziksel dayanıklılık için de kritik.
İyot eksikliğini gidermenin en etkili ve güvenli yolu, araştırmalara göre aşağıdaki yöntemlerle sağlanmaktadır:
Kanıta Dayalı Etkili Yöntemler
- Tuzun iyotla zenginleştirilmesi (iyotlu tuz kullanımı)
En yaygın, etkili, güvenli ve düşük maliyetli yöntemdir. Neredeyse tüm ülkelerde ilk tercih olarak önerilir. Yetişkinler için günlük 150–250 mikrogram iyot alımı sağlamak amacıyla uygulanır (Zimmermann, 2009), (Zimmermann, 2021). - Gebeler ve küçük çocuklar için ek takviyeler
Hamilelikte iyot ihtiyacı arttığı için tuzdan alınan iyot yeterli olmayabilir. Bu gruplara özel iyot tabletleri veya destek ürünleri önerilmektedir (Pearce, 2014), (Ivanova, 2015). - Alternatif olarak iyotlu yağ veya potasyum iyodür içeren tabletler
İyotlu tuzun ulaşamadığı bölgelerde uzun etkili çözümler olarak iyotlu yağ enjeksiyonu veya ağızdan verilen potasyum iyodür tabletleri uygulanabilir (Elliott, 1987), (Todd & Dunn, 1998). - Beslenmeyle doğal iyot alımı (örneğin deniz ürünleri)
Deniz yosunu, balık ve süt ürünleri iyot açısından zengin besinlerdir. Ancak bu yöntem bölgesel farklılıklardan dolayı yetersiz olabilir (Semba & Delange, 2008).
Sonuç
En güvenli ve etkili yöntem, iyotlu tuzun düzenli kullanımıdır. Gebeler ve çocuklar gibi özel gruplar için ek takviyeler gerekebilir. Diğer yöntemler (tablet, yağ, enjeksiyon) sadece özel koşullarda tercih edilmelidir.
İyotsuz tuz tercih ederken bir kez daha düşünün. Sağlıklı bir yaşlılık ve güçlü bir vücut için iyot, diyabetlilerde göz ardı edilmemesi gereken bir mineral.
Kaynak: https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S1279770725000673