Yeni bir araştırmaya göre, sihirli mantarlarda magic mushroom) bulunan psikedelik bileşik, depresif insanların beyinlerini açmaya ve olumsuz bir düşünce kalıbına saplanıp kalmalarını önlemeye yardımcı oluyor.

Psilosibin, son zamanlarda akıl hastalıklarını ve bağımlılıkları tedavi etme vaadiyle yeniden ortaya çıkan birkaç psikedelik ilaçtan biridir.

Kayıtlı tarihin öncesine dayanan taş oymaları ve kaya resimlerindeki tasvirler, insanların ‘sihirli’ mantarların halüsinojenik güçlerini MÖ 9000 kadar erken bir tarihte keşfettiklerini gösteriyor. 

Mantarlar bir zamanlar dini törenlerin merkezi parçasıydı.

1959’da ilaç firması Albert Hofmann’daki bir kimyager, mantarlarda psilosibin olarak bilinen psikoaktif bileşiği tanımladı ve ayırdı.

Psilosibin, ‘iyi hissettiren’ nörotransmiter serotonine benzer bir şekle sahiptir ve beyindeki aynı reseptörlerden bazılarına bağlanır. 

Amigdalayı duygulara daha duyarlı hale getirerek depresyonu tedavi etmek için kullanılabilir.

Aslında 1 yıl öncesi BBC’de İngiltere’de yapılan, küçük ve erken aşamadaki bir araştırmada sihirli mantarlarda (magic mushroom) psilosibin adlı maddenin, depresyonu halen kullanımda olan yöntemler kadar iyi tedavi ettiği sonucuna varıldığı belirtilmişti.

Şimdi o çalışma daha da genişletilmiş oldu.

Araştırmacılar, mantarlarda bulunan psilosibin’in beyni daha esnek hale getirdiğini ve kullanımdan haftalar sonra bile normal antidepresanlardan farklı çalıştığını söyledi.

Depresyondaki beyin aktivitesi kalıplarının katılaşabileceğini ve kısıtlanabileceğini ve psilosibin’in beynin geleneksel tedavilerin yapamayacağı şekilde rutinden çıkmasına yardımcı olabileceğini söylediler.

Bununla birlikte, Imperial College London’daki uzmanlar, depresyonu olan hastaların psilosibin ile kendi kendine ilaç tedavisine teşebbüs etmemesi gerektiği konusunda uyardı. 

Yeni bulgular, Imperial College London’ın Psikedelik Araştırma Merkezi tarafından yönetilen, depresyon tedavisi gören yaklaşık 60 kişiden alınan beyin taramalarının analizine dayanıyor.

Çalışmanın arkasındaki ekip, psilosibinin beyinde nasıl çalıştığını çözmüş olabileceğine inanıyor.

İki kombine çalışmadan alınan sonuçlar, psilosibin destekli tedaviye yanıt veren kişilerin sadece tedavileri sırasında değil, üç hafta sonrasına kadar artan beyin bağlantısı gösterdiğini ortaya koyuyor.