Mineraller kadınların doğurganlığını ve adet sağlığını nasıl etkiler?

Mineraller kadınların doğurganlığını ve adet sağlığını nasıl etkiler?

Nutrients dergisinde yayınlanan yeni bir derlemede, Avusturya’daki araştırmacılar bazı minerallerin kadın üreme sistemindeki rolüne ışık tuttu.

Kadın üreme sağlığı için minerallerin işlevi, özellikle menstrüasyon boyunca, diyet ve kadın doğurganlığı arasındaki bağlantıyı vurgulayan karmaşık bir araştırma alanıdır. Üreme hastalıklarının önlenmesi için mikro besinlere yapılan vurguya rağmen, adet dönemindeki minerallerin kadın döllenme yolları üzerindeki etkisine dair sistematik kanıt eksikliği devam etmektedir.

Araştırmacılar erkek doğurganlığı ile ilgili mineralleri kapsamlı bir şekilde incelemiş olsalar da, kadınların üreme sağlığındaki rolleri daha az dikkat çekmiş ve birçok çalışma adet dönemini göz ardı etmiştir.

Kadın üreme düzenlemesine genel bakış

Hormonlar, adet kanaması, yumurtlama, implantasyon ve gebelik gibi çeşitli süreçleri kontrol ettikleri için insan üremesinde çok önemlidir. Hormonlar, döllenmiş bir yumurta için ideal koşulları sağlamak üzere endometriyumu desteklemenin yanı sıra folikül olgunlaşmasını ve yumurtlamayı da kolaylaştırır.

Yumurtalıklar, döllenme için oosit ürettikleri ve östrojen ve progesteron gibi hormonları sentezledikleri için kadın üreme sağlığı için gereklidir. Foliküler faz sırasında, artan gonadotropin hormon salgılatıcı hormon (GnRH) üretimi folikül uyarıcı hormon (FSH) ve lüteinizan hormon (LH) salınımını teşvik eder. Buna karşılık, luteal faz sırasında progesteron seviyeleri yükseldikçe GnRH salgısı baskılanır.

Mineral alımının kadın doğurganlığı üzerindeki etkisi

Çinko

Çinko, oositi oksidatif stresle ilişkili reaktif oksijen türleri (ROS) hasarından korurken LH, FSH ve steroid üretimini düzenlediğinden hormon üretimi, endometriyal fonksiyon ve doğurganlık için gereklidir.

Çinko parmak proteinleri östrojen reseptör fonksiyonuna yardımcı olur; bu nedenle, uygun çinko seviyelerinin korunması doğurganlık için kritik öneme sahiptir. Çinko eksikliği anormal LH ve FSH sentezi, düzensiz yumurtalık büyümesi, adet döngüsü bozuklukları ve preeklampsi gibi üreme sağlığı sorunlarına neden olabilir.

İyot

İyot, tiroid fonksiyonu ve hormon üretimi için gereklidir, çünkü bu mineral östrojen ve progesteron gibi üreme hormonları ile etkileşime girer. İyot eksikliği hipotiroidizm, kısırlık ve üreme anormalliklerine neden olabilir.

Yeterli iyot tüketimi tüm adet dönemleri için hayati önem taşır. Aslında, hayvan çalışmaları Lugol iyot tedavisinin açıklanamayan kısırlığı olan ineklerde doğurganlığı artırabileceğini göstermiştir.

Demir

Hemoglobinin önemli bir bileşeni olan demir, kırmızı kan hücrelerinde oksijen taşınması ve fizyolojik faaliyetler için gereklidir. Demir eksikliği anemiye, oosit kalitesinin düşmesine ve yumurtlama sıklığının azalmasına neden olabilir.

Düşük seviyeler kısırlığa yol açabileceğinden, yeterli demir seviyelerini korumak gebe kalmaya çalışan kadınlar için kritik öneme sahiptir. Karşılaştırmalı olarak, aşırı demir yüklemesi yardımcı üreme teknolojilerinde yumurta sayısını azaltabilir.

Kalsiyum

Kalsiyum, kemik sağlığını, hormon üretimini ve sperm füzyonunu etkilediği için kadın üreme sisteminin önemli bir bileşenidir. Kalsiyum salınımı hipofiz bezinin LH ve FSH salgılamasına neden olarak yumurtalıkları östrojen ve progesteron üretmeye teşvik eder.

Kalsiyum, yumurtlama ve yumurtalık fonksiyonunu değiştirerek hormonal kontrolü dolaylı olarak etkiler. Ayrıca, dengeli kalsiyum seviyeleri optimal hücre bölünmesi ve embriyo implantasyonu için çok önemlidir.

Magnezyum

Magnezyum hormonal denge ve kadın doğurganlığı için hayati önem taşır. Androjenleri östrojenlere dönüştüren aromataz gibi enzimlerde rol oynar. Magnezyum, deoksiribonükleik asit (DNA) onarımı ve glutatyon metabolizması dahil olmak üzere yaklaşık 600 enzimatik aktivitede yer alır.

Magnezyum ayrıca insülin duyarlılığını artırabilir ve komorbiditeleri en aza indirebilir. Bu mineralin antioksidatif yetenekleri, vücudu oksidatif hasara karşı koruyarak, oosit kalitesini koruyarak, yumurtlamayı değiştirerek ve endometriyal sağlığı teşvik ederek doğurganlığı dolaylı olarak iyileştirir.

Bakır

Bakır, süperoksit dismutaz enzimi için bir kofaktör olarak işlev görerek vücudu oksidatif strese karşı korumak için çok önemlidir. Bakır antioksidan sistemleri, sinyal iletimini ve gen ifadesini etkiler; ancak aşırı bakır pro-oksidatif etkilere sahip olabilir ve endotel fonksiyonunu bozabilir.

Manganez

Değerli bir eser mineral olan manganez, hücre yapılarını oksidatif stresten korumak ve potansiyel olarak kadın üreme sağlığını iyileştirmek için serbest radikalleri temizleyen bir antioksidan görevi görür. Oksidatif stres, oosit fonksiyonunu ve kalitesini bozar, böylece kadın doğurganlığının hormonal düzenlemesini bozar.

Sonuçlar

Mineraller, özellikle hormonal kontrol, yumurtlama, oksidatif stres ve endometriyal sağlık olmak üzere kadın doğurganlığında çok önemli rollere sahiptir. Selenyum, kalsiyum ve çinko gibi bazı mineraller foliküler faz ve yumurtlama için gereklidir. Buna karşılık, demir fazlalığı, çinko eksikliği, yetersiz magnezyum tüketimi ve bakır dengesizlikleri kadın doğurganlığını dolaylı olarak etkileyebilir.

Henüz yorum yapılmadı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Start typing and press Enter to search

Shopping Cart