Yeni bir araştırma, sadece birkaç dakikalık öfkenin bile kan damarlarının işlevini bozabileceğini ve böylece kalp krizi ve felç riskini artırabileceğini ortaya koyuyor.
ABD’deki bilim insanları, öfke anlarının kalp krizi veya felç riskini artırabileceği konusunda uyarılarda bulunuyor. Columbia Üniversitesi’nden Dr. Daichi Shimbo ve ekibi tarafından yürütülen araştırma, kısa süreli öfkenin kan damarlarının işlevini bozabileceğini ve bu durumun 40 dakika sürebileceğini ortaya koyuyor. Araştırma, kan damarlarının genişleme yeteneğindeki bozulmayı ‘kan damarı genişlemesinde bozulma‘ olarak tanımlıyor.
Araştırma Nasıl Yapıldı?
Araştırma, ortalama 26 yaşında olan 280 gönüllü üzerinde gerçekleştirildi. Katılımcılara önce 30 dakika boyunca konuşmamaları, telefon kullanmamaları, okumamaları ve uyumamaları talimatı verildi. Her bir katılımcıya dört farklı 8 dakikalık görev verildi. Bu görevlerden biri, onları öfkelendiren bir anıyı hatırlamalarını istiyordu. Diğer görevler ise kaygı, üzüntü hissi uyandıracak anıları hatırlatıyor ya da duygusal olarak nötr bir görev olan 100’e kadar saymalarını gerektiriyordu. Kan basıncı ve kan damarı genişleme ölçümleri, görevden üç dakika sonra ve sonrasında 40, 70 ve 100 dakika sonra tekrar alındı. Ayrıca, hücre sağlığını değerlendirmek için kan örnekleri alındı.
Araştırmanın Bulguları
Araştırmacılar, öfke ile ilişkilendirilen görevlerin, görevi takiben sıfır ile kırk dakika arasında kan damarı genişlemesinde bozulmaya yol açtığını tespit etti. Bu bozulma 40 dakika sonra ortadan kalktı. Ancak, kaygı ve üzüntü ile ilişkilendirilen duygusal görevlerde katılımcıların kan damarı kaplamalarında istatistiksel olarak anlamlı bir değişiklik gözlemlenmedi.
Araştırmanın Kapsamı ve Etkileri
Araştırmanın küçük ölçekli olması nedeniyle bulguların yaşlı yetişkinler veya diğer sağlık sorunları olan bireyler üzerindeki etkisi konusunda belirsizlikler bulunmaktadır. Baylor Tıp Fakültesi’nden Dr. Glenn Levine, araştırmanın zihinsel sağlığın kardiyovasküler sağlık üzerindeki etkilerine dair bilgi birikimine değerli bir katkı sağladığını belirtiyor. Levine, özellikle şiddetli duygusal durumların, örneğin Takotsubo kardiyomiyopatisi (kırık kalp sendromu) gibi kardiyovasküler olayları tetikleyebileceğine dikkat çekiyor.
KAYNAK: