Henüz daha COVID-19 pandemisinden çıkmamışken, yeni bir solunum hastalıkları tsunamisi yaşıyoruz. Etrafımızda öksürmeyen, burnu akmayan, ateşi olmayan yok gibi… Bu tsunaminin içinde RSV, yani Solunum Sinsityal Virüsünün izlerini arayacağız.

Bir solunum hastalıkları tsunamisinden bahsediyoruz. Ancak sadece Türkiye’de değil, ABD, Avrupa ülkeleri.. Hastaneler hastalarla tıka basa dolu. Yaklaşık 1 ay önce uyarmıştım, Avrupa’da artan bu solunum hastalıkları Türkiye’ye de bir kaç haftaya gelir!

Şu an solunum hastalıklarının etkenlerini en çok; İnfluenza virüsleri, RSV, Rinovirüsler ve biraz da COVID-19 oluşturuyor.

RSV bu tsunaminin şu an için en tehlikeli dalgasını oluştururken, özellikle çocuklarda çok daha sert geçiyor. Örneğin 0 ila 5 yaş arası çocuklarda Acil Servislere başvurular 1 ay öncesine kadar 3-4 kat artmış durumda.

Geçtiğim 3 yıl boyunca COVID-19 nedeniyle alınan tedbirlerle aslında ne RSV ne de influenza yani grip virüslerini neredeyse hiç görmedik, yani vücudumuz karşılaşmadı. Tekrar dönen RSV virüsü bu aradaki 3 yılın acısını çıkarıyor ve bağışıklık sistemimizi daha önceki yıllara göre daha hazırlıksız yakalıyor. Bu da hastalığın şiddetini artırıyor.

Peki RSV nedir? Ne tür tehlikeler içerir?

RSV, solunum sinsityal virüsü anlamına gelir. Bu bir RNA virüsü, bu yüzden hızla mutasyona uğruyor .

genel olarak, RSV kış aylarında daha çok artarda ve mevsimsel bir grip etkeni olarak literatürümüzde yer almıştı. Ancak pandemi, viral dinamikleri alt üst etti. Pandeminin ilk iki yılında RSV, tipik oranlardan daha düşük olsa da yaz aylarında arttı. Ve her gün giderek vakalar daha da artıyor.

RSV’nin bulaştırıcılığı ne kadar yüksek? Ortalama olarak, enfekte olan bir kişi üç kişiye bulaştırır. Yani R0=3; bu rakamdan yolar çıkarak şunu söyleyebiliriz: RSV, COVID-19’dan çok daha az bulaşıcıdır ancak gripten daha bulaşıcıdır). İnsanlar tipik olarak virüsün bulaşmasından 4 ila 6 gün sonra enfekte olur ve yaklaşık bir hafta boyunca bulaşıcılık sürer. İnsanlar, belirti göstermeye başlamadan bir veya iki gün önce bulaşıcı olabilirler.

RSV, solunum yollarımızdaki hücreleri enfekte eder. Hücrelerimize girdikten sonra, bağışıklık sistemimiz iltihaplanmaya ve dolayısıyla semptomlara neden olan savaşçı hücreler gönderir. Enfekte olabilecek iki ana solunum yolumuz var:

  1. Burun akıntısı gibi soğuk algınlığı benzeri semptomlara neden olduğu üst solunum yolu.
  2. Nefes almada zorluğa neden olduğu alt solunum yolu.

RSV nasıl bulaşır?

İki ana bulaş yolu vardır:

  1. Solunum damlacıkları: Öksürük ve hapşırıklardan gelen virüs içeren damlacıklar.
  2. Fomitler: Beşik korkulukları ve oyuncaklar gibi sert yüzeylerde saatlerce hayatta kalabilen viral parçacıklar.

Pandemi ile biz aerosollerin yani havada kalan damlacıkların da COVID-19’un bulaşmasına neden olduğunu öğrenmiştik. Henüz çalışmalar yapılmamış olsa da aynı şey RSV çin de geçerli olabilir

Kimler risk altındadır?

Herkese RSV bulaşabilir ve bu virüs çok yaygındır. Aslında, her yıl 4 yetişkinden 1’i enfekte olacaktır. 32 aylıkken çocukların %100’ünde antikorlar bulunur.  Bu, aşı olmadan çocuğunuzun yaşamının ilk birkaç yılında RSV kapma olasılığının çok yüksek olduğu anlamına gelir.

İnsanların çoğu, tipik olarak soğuk algınlığını taklit eden hafif semptomlara sahiptir. Bazı hastalarda ise ateş görülebilir.

RSV, esas olarak iki grup hastada ciddi hastalığa neden olabilir:

1-Küçük çocuklar. Şu ana kadar bilgilerimiz 5 yaşın altındaki 1000 çocuktan 5’inin RSV nedeniyle hastaneye kaldırılacağını söylüyor. Bu, grip veya COVID-19’dan daha yüksek bir orandır. Çocuk ne kadar küçükse, hastaneye yatış o kadar olasıdır Bunun nedeni, hava yollarının çok küçük olması ve iltihaplandığında havanın geçmesine izin verememesidir. Bir çocuk hastaneye kaldırıldığında, hastanede ortalama kalış süresi 5 gündür ve ~ % 7’si yoğun bakım ünitesine yatış gerektirir. 

Burada şunu da hatırlatalım. Hani demiştik ya, pandemi nedeniyle aldığımız önlemler bu virüsleri azalttı diye.. Pandemide doğan bebekler yani şu anda 2-3 yaşındaki bebekler bu virüslerle çok az karşılaştığı için bağışıklık sistemi RSV’yi daha az tanıyor, bu durum da bu yaş grubundaki bebeklerin RSV’yi daha ağır atlatması beklenebilir.

2-Yaşlılar. Amerika Birleşik Devletleri’nde her yıl 60.000 ila 120.000 yaşlı yetişkin hastaneye kaldırılıyor ve bunların 6.000 ila 10.000’i RSV enfeksiyonu nedeniyle ölüyor. Tıpkı COVID-19 gibi , RSV de yaşlı yetişkinler için zordur çünkü bağışıklık sistemleri daha zayıftır ve kalp veya akciğer hastalığı gibi altta yatan sağlık sorunlarına sahip olma olasılıkları daha yüksektir.

RSV testi var mı?

Evet, RSV için PCR ve antijen testleri var. Son olarak Sağlık Bakanının açıklamasına göre yakında RSV, İnfluenza A, İnfluenza B ve COVID-19’u birlikte test eden 4’lü testler de devreye girecek. Tek bir. kit ile bu 4 virüse birden bakılabilecek.

Tedavisi var mı?

Özellikle RSV için bir ilaç yokt. Tek tedavi semptomları hafifletmeye yardımcı olmaktır (örneğin, hastanede oksijen kullanmak).

Antiviraller üzerinde çalışılıyor ama tıpkı COVID-19’da olduğu gibi bunları yapmak çok zor . AstraZeneca tarafından üretilen nirsevimab adında, bebekler için çok ümit verici Faz III klinik deney sonuçları olan bir ilaç var. FDA yakında bunu onaylayabilir.

Synagis adı verilen monoklonal antikorlar var. Bu bir aşı değil, RSV sezonu boyunca ayda bir yapılan bir enjeksiyondur. Antikorları proaktif olarak enjekte ederek ciddi akciğer enfeksiyonu riski azalır. Bu ilaç çok pahalıdır ve sınırlı miktarda bulunur.

Birisi enfeksiyondan sonra ne kadar süre korunur?

RSV, bağışıklıktan kaçmakta harikadır. Bu, çocukların ve yetişkinlerin tek bir sezonda bile birden çok kez RSV alabileceği anlamına gelir.

Bir çalışma , bilim adamlarının çocukları zaman içinde takip ettiklerinde, enfeksiyonun ciddiyetinin çocuklar en az üç kez RSV olana kadar azalmadığını buldu . Bununla birlikte, ilk maruziyetlerden sonra, yetişkinlikte (ileri yaştan önce) tekrarlanan enfeksiyonlar daha az şiddetlidir.