Enkaz altından mucize kurtuluş!

Hatay’da depremin 296. saatinde enkaz altından biri çocuk 3 kişi sağ çıkarıldı. Yani 12.3 gün sonra sağ çıkarıldı.

Bir yıl önce, 16 yaşındaki Haitili bir kız çocuğu, 15 gün sonra Port-Au-Prince’deki deprem enkazından kurtarılmıştı.

Mayıs 2013’te Bangladeş’te bir fabrika binasının yıkılmasından 17 gün sonra bir kadın enkazdan çıkarıldı .

Her deprem veya diğer afet zamanı bunları mucize olarak duyuyoruz. Bildiklerimizin aksi gerçekleştiğinde bunlar bizim için “mucize” olabilir, fakat bu tecrübelerimizden yola çıkarak bildiklerimizi yeniden düzenlemek gerekmez mi?

Temel sorumuz şu: İnsanlar enkazda ne kadar süre hayatta kalabilir?

Arama ve kurtarma çalışmalarından kazandığımız tecrübeler, canlı kurtarma şansının en yüksek olduğu zamanı bir binanın çökmesinden sonraki “altın 48 saat” olarak kayda geçirmiştir.  Bazı araştırmalar, canlı kurtarmaların çoğunun ilk beş veya altı gün içinde gerçekleştiğini söylüyor.

Bazı kurtarma ekipleri, mahsur kalan insanların havasız 4 dakika, susuz 4 gün ve yemek yemeden 4 hafta hayatta kalabileceğini varsayan “dörtlü kuralı” izler.

Ancak yaşadığımız Kahramanmaraş merkezli depremin hayatta nadir koşullar altında uzayabileceği ve genel anlamda bir zaman vermenin yanlış olabileceğini düşündürüyor.

Birleşmiş Milletler, arama ve kurtarma girişimlerini genellikle bir veya iki gün boyunca kimse canlı bulunamayınca, bir felaketten sonraki beş ila yedi gün arasında durdurmaya karar verir.

Peki hayatta kalmanın “nadir koşulları” neler olabilir?

HAVA, SU ve YİYECEK ERİŞİMİNİZ VAR MI?

Örneğin son yaşadığımız depremde arama kurtarma ekipleri, çöken konut binalarında mahsur kalanların bir miktar su veya yiyecek kaynağına erişmiş olabileceğini söylüyor. Yakındaki bir açıklıktan damlayan yağmur suyu, sıcaklığa bağlı olarak saatler veya günler içinde ölüme neden olabilen su kaybını önlemeye yardımcı olabilir.

ÇÖKME ANINDA YARALANDINIZ MI?

Hayatta kalmak için gerçekten sadece biraz havaya, oksijene, suya ve muhtemelen biraz yiyeceğe ihtiyacınız var. Ama aynı zamanda, ilk çökme anında yaralanıp yaralanmadığınız, veya yaralanmanızın büyüklüğü, örneğin karaciğeriniz gibi iç organlarda büyük bir yaralanma olup olmadığı da önemli. Depremlerde en çok yaralanmalar: uzuv kaybı, doku ezilmesi ve beyin travması

DAHA ÖNCE BİR HASTALIĞINIZ VAR MI?

Enkazda kalan kişinin temel sağlık durumu da önemlidir. Önceden tıbbi sorunları olanların (ilaçlarına erişemeyen veya ilaçları dehidrasyon -su kaybı- gibi yan etkiler içeren) hayatta kalma olasılığı daha düşüktür.

YAŞ ÖNEMLİ

Bulunmaya devam edecek olanların daha genç, muhtemelen çocuklar ve daha sağlam olan diğer insanlar olacağını düşünüyorum. Çocuklar da genellikle daha küçüktür ve sırf daha küçük oldukları için daha uzun süre hayatta kalabilecekleri bir çöküş alanında olma şansları her zaman var. 20 yaşındaki sağlıklı bir kişi, susuz kalmaya ve zorlu koşullara 70 yaşındaki sağlıksız bir kişiye göre daha uzun süre tahammül edebilir. Ancak, zorlu bir antrenmandan sonra bitkin ve susuz kalan sağlıklı bir gencin, akşam yemeğinden sonra dinlenen yaşlı bir kişiye göre böyle bir hayatta kalma avantajına sahip olmayabileceğini de söyleyelim.

HAVA NASIL ETKİLER?

Soğuk havalar mahsur kalan insanlar arasında su kaybını ve sıcaktan bitkinliği önleyebilir ancak donma noktasına varan ısı düşüklüğü yarardan çok zarar verebilir. Travma hastalarında soğuk hava genel olarak fizyoloji için iyi bir şey değil. Bir dereceye kadar hipotermiden sonra kalp durması bir problem olabilir. Soğuk havalarda kan pıhtılaşma faktörleri iyi çalışmıyor ve diğer ciddi fizyolojik bozukluklar meydana geliyor.

Diğer yandan odalardan veya duvarlardan çekilen battaniyeler veya yalıtım malzemeleri saatler içinde ölüme neden olabilen hipotermiye karşı koruma sağlayabilir.

ARAMA KURTARMADAKİ GELİŞMELER

Köpeklerin, insansız hava araçlarının ve yerinde IV rehidrasyonun (Damardan sıvı verilmesi) kullanımı da dahil olmak üzere arama ve kurtarma eğitimi ve teknolojilerindeki gelişmeler de hayatta kalma sürelerinin uzamasını açıklayabilir.

ENERJİYİ AZ KULLANMAK

Soğuk havaların bazal metabolizmayı yavaşlattığı için insan enerjisini daha verimli kullandığı bir gerçek. Enkaz altında kalan kişinin sert bir isme vurmasının kurtarıcıların dikkatini çekmek için bağırmaktan daha iyi olduğu çünkü hem enerji tasarrufu sağladığı hem de acil durum görevlilerinin ve makinelerinin gürültüsünü daha belirgin bir şekilde bertaraf edeceğini de belirtmek lazım.

HAYATTA KALMA ARZUSU

Soyut bir kavram olsada insan zihninin ve soyut kavramların insanın fizyolojik bedeni üzerinde ne kadar etkili olduğunu biliyoruz. Bir travma cerrahi “Birinin size ulaşacağı umudu, bence size bir, iki veya üç gün daha kazandırabilir” diyor. Yanında ceset bulunmayan ve hatta yaşayan başka bir kişi varsa, yaşam için savaşmak için birbirinize yaslanmanız sizi daha uzun süre hayatta tutabilir.