Bilimsel çalışmalar son yıllarda erkeklerde testosteron seviyelerinde bir düşüşün olduğunu ve sperm sayılarında azalma olduğunu gösteriyor. 2017’de yayınlanan bir araştırmada 1973 ve 2011 yılları arasında erkeklerin sperm sayılarında %50-60’lık bir düşü olduğunu belirtiyor. Araştırmalar testosteron seviyelerinin de her 10 yılda bir yüzde 10 civardında düşüş gösterdiğini gösteriyor. Yani dünya bir “erkeklik krizi“ne doğru gidiyor.

Peki testosteron erkeklerde neden azalıyor? Bununla ilgili şu nedenler konuşuluyor:

Yaşam tarzı ve çevresel faktörler: Bazı yaşam tarzı ve çevresel faktörler testosteron seviyelerindeki düşüşle ilişkilendirilmiştir. Bunlar arasında hareketsiz yaşam tarzları, kötü beslenme, obezite, endokrin bozucu kimyasallara maruz kalma (örn. pestisitler, fitalatlar) ve artan stres seviyeleri yer almaktadır.

Yaşlanma: Testosteron erkeklerde yaşla birlikte doğal olarak azalır. Ancak bazı araştırmalar, son yıllarda testosteron seviyelerinde gözlenen düşüşün, yalnızca yaşlanma nedeniyle beklenenden daha dik olabileceğini göstermektedir.

Erkeklerde sperm sayısının yıllar göre düşüşü
Erkeklerde sperm sayısının yıllar göre düşüşü

Kadınlar neredeyse hayatlarının her alanında hormonal dengenin etkilerini yaşayarak gördükleri için erkekler bu konuda daha şanssız; erkekler hormonal sağlıklarına önem vermediği gibi, testosteronu da sadece bir seks hormonu olarak görüyor.

En önemlisi de kadınlar hormonal sağlık sorunları hakkında konuşmaya ve gerektiğinde tıbbi yardım almaya bu kadar istekliyken, erkeklerde tam tersi olması; erkekler için hormonlar hakkında konuşmak bir çok ülkede hala kültürel bir tabudur.

Oysa testosteron erkek sağlığında çok sayıda önemli rol oynar ve fiziksel, cinsel ve genel sağlığın çeşitli yönlerini etkiler. Testosteronun erkek sağlığındaki bazı temel rolleri şu şekilde özetlenebilir:

Üreme gelişimi: Testosteron, fetal gelişim sırasında erkek üreme organlarının gelişimi için çok önemlidir. Testislerin, penisin ve prostat bezinin büyümesini ve farklılaşmasını destekler.

Sperm üretimi: Testosteron, testislerde sperm üretim süreci olan spermatogenez için gereklidir. Sperm hücrelerinin üretimini ve olgunlaşmasını uyarır.

Cinsel işlev ve libido: Testosteron erkek cinsel işlevinde merkezi bir rol oynar. Cinsel arzuya (libido) katkıda bulunur ve ereksiyonu ve cinsel işlevin sürdürülmesini sağlayan fizyolojik süreçlerde yer alır.

Kas kütlesi ve gücü: Testosteron kas büyümesini, protein sentezini ve yağsız vücut kütlesinin gelişimini destekleyen anabolik bir hormondur. Kas gücüne ve fiziksel performansa katkıda bulunur.

Kemik yoğunluğu: Testosteron kemik sağlığını ve yoğunluğunu korumak için önemlidir. Kemik oluşumunu uyararak ve kemik erimesini engelleyerek kemiğin yeniden şekillenme süreçlerinin düzenlenmesine yardımcı olur.

Yağ dağılımı: Testosteron, yağın vücudun yağ hücrelerine alınması için gerekli olan lipoprotein lipaz adı verilen anahtar bir enzimi bloke ederek yağ depolanmasını inhibe eder; depolanmış yağı serbest bırakan yağ hücresi zarı üzerindeki spesifik reseptörlerin sayısını artırarak yağ yakımını uyarır. Yani yağsız vücut kütlesini artırır ve yağ kütlesini azaltır.

Ruh hali ve biliş: Düşük testosteron seviyeleri, depresyon ve diğer psikolojik bozukluklarla ilişkilidir. Bazı uzmanlar, testosteron tedavisinin antidepresan ilaçlara olan ihtiyacı tamamen azaltabileceğini öne sürüyor.

Kalp-damar sağlığı: Testosteron lipid metabolizması, kan basıncı regülasyonu ve vasküler fonksiyon gibi faktörleri etkileyerek kardiyovasküler sağlıkta rol oynar.

Kırmızı kan hücresi üretimi: Testosteron kemik iliğinde kırmızı kan hücrelerinin üretimini uyararak sağlıklı kan hücresi sayısının korunmasına katkıda bulunur.

Kıllanma ve fiziksel görünüm: Testosteron, yüz ve vücut kıllarının büyümesinden ve ergenlik döneminde sesin kalınlaşmasından sorumludur.

Metabolizma: Testosteron metabolizmayı etkileyerek vücudun enerjiyi nasıl depoladığını ve kullandığını etkileyebilir. Düşük testosteron seviyeleri metabolizma hızında düşüşe yol açabilir.

Bağışıklık sistemi fonksiyonu: Testosteronun immünomodülatör etkileri vardır ve bağışıklık sisteminin enfeksiyonlara ve hastalıklara verdiği yanıtı etkiler.

Gelelim yazımızın konusu minerale. Kahramanımız ÇİNKO:

Testisleri bir şantiye gibi düşünün; burada testosteron işçileri denetleyen ustabaşı, çinko ise inşaat için gerekli temel yapı malzemesidir.

Testosteron, inşaat sürecini koordine etmekten ve yönetmekten sorumlu bir ustabaşı gibi hareket eder. İşçilerin (sperm üretiminde yer alan hücreler) görevlerini etkili bir şekilde yerine getirmelerini sağlar.

Şimdi de en önemli yapı malzemesi olarak çinkoyu ele alalım. Tıpkı inşaat işçilerinin sağlam bir yapı inşa etmek için malzemeye ihtiyaç duyması gibi, sperm hücreleri de gelişmek ve en iyi şekilde çalışmak için çinkoya ihtiyaç duyar.  Çinko, binanın temelini ve yapısını güçlendiren inşaat malzemesine benzetilebilir. Spermin genel kalitesini ve bütünlüğünü destekler.

Çinko, sperm üretiminin çeşitli yönlerinde rol oynar.

Çinko, insan sağlığı için gerekli bir mineraldir ve hücresel metabolizmanın çeşitli yönlerinde rol oynar. Ayrıca bağışıklık fonksiyonu, protein sentezi, DNA sentezi ve hücre bölünmesinde de rol oynar.

Çinko eksikliği çeşitli araştırmalarda düşük testosteron seviyeleri ile ilişkilendirilmiştir. Çinko, testosteron üretiminde ve düzenlenmesinde çok önemli bir rol oynayan temel bir mineraldir.

Şimdi gelelim Testosteron ve çinko eksikliği arasındaki ilişkiye dair araştırmalara:

Çinkonun yararlılığının en iyi örneği, düşük testosteron düzeyleri ve buna bağlı olarak düşük sperm sayısı olan 37 kısır erkek üzerinde yapılan bir çalışmada gösterilmiştir.  Erkeklere 45-50 gün boyunca günde 60 mg çinko verildi. Hastaların çoğunda testosteron seviyeleri önemli ölçüde arttı ve ortalama sperm sayısı 8 milyondan 20 milyona yükseldi.

Testosteron üretimi: Çinko, testosteron sentezi ve salgılanması için gereklidir. Kolesterolün testosteron sentezi için bir öncü olan pregnenolona dönüştürülmesinde rol oynar. Yetersiz çinko seviyeleri testosteron üretimini bozar. Geçtiğimiz bir kaç ay öncesinde yapılmış sistematik bir gözden geçirme de bunu doğruluyor: Çinko eksikliği testosteron seviyelerini düşürüyor. Bir başka çalışmada ise erkek ergen gençlerde serum çinko düzeyi ile testosteronun paralel olduğu gösterilmiş.

Çinko eksikliği, anjiyotensin dönüştürücü enzim (ACE) işlevini bozarak düşük testosteron seviyelerine, zayıf sperm kalitesine ve daha yüksek erkek kısırlığına neden olur.

Hipogonadizm: Şiddetli çinko eksikliği, düşük testosteron seviyeleri ve bozulmuş üreme fonksiyonu ile karakterize hipogonadizm adı verilen bir duruma yol açabilir. Hipogonadizm libido azalması, erektil disfonksiyon, yorgunluk ve infertilite gibi semptomlara neden olabilir.

Leydig hücre fonksiyonu: Çinko, testislerde testosteron üretiminden sorumlu olan Leydig hücrelerinin normal işlevi için çok önemlidir. Çinko eksikliği Leydig hücre fonksiyonunu olumsuz etkileyerek testosteron üretiminin azalmasına yol açabilir.

Hormon düzenlemesi: Çinko, testosteron üretiminde rol oynayan hormonların aktivitesinin düzenlenmesinde rol oynar. Testislerde testosteron üretimini uyaran lüteinizan hormonun (LH) salınımını ve düzenlenmesini etkiler.

Androjen reseptör aktivitesi: Çinko, testosterona bağlanan ve vücuttaki etkilerine aracılık eden proteinler olan androjen reseptörlerinin düzgün çalışması için de önemlidir. Optimum androjen reseptör aktivitesi için yeterli çinko seviyeleri gereklidir.

Yani testosteronun normal üretimi ve fonksiyonu için çinko mutlaka gereklidir ve çinko eksikliğinde testosteronun azaldığı bir çok araştırmada ortaya konmuştur.

2021’de yapıla bir araştırmada ise şu bilgiler özetleniyor: Menideki çinko konsantrasyonu diğer vücut sıvılarına kıyasla oldukça yüksektir. Serum kan konsantrasyonunun aksine, seminal çinko seviyesi sperm konsantrasyonu, hareketliliği ve morfolojisi ile ilişkilidir. Diyet eksikliğinde, Çinko takviyesi ejakülat hacmini, sperm hareketliliğini ve morfolojisini önemli ölçüde artırabilir ve infertil hastalarda genel sperm kalitesini iyileştirebilir. Çok sayıda farklı makromolekül ve enzimin yapısal bir unsuru olan çinko, testislerde antioksidan, antibakteriyel ve antiapoptotik özellikler gösterir. Erkek infertilitesi ve subfertilitesinin önlenmesi ve tedavisi için büyük potansiyele sahip eser elementlerden biri olarak düşünülmelidir.

TESTOSTERONUN NORMAL SEVİYELERİ
Erkeklerin referans örneklerinde toplam ve serbest testosteron dağılımı.

Toplam testosteron (ng/dL)Serbest testosteron (pg/mL veya ng/dL) erkekler 19-40 yaş
Ortalama seviye724142
Normal aralığın en yüksek sonu1322266
Normal aralığın en düşük sonu29255
Düşük T için referans limiti 34870
Yüksek T için referans limiti 1197230

Bu değerler laboratuvardan laboratuvara farklılık gösterir. O nedenle ölçüm yapılan laboratuvarın referans değeri önemlidir. Genel olarak 300’ün altı düşük olarak kabul edilir. 25 yaşında bir erkeğin testosteron seviyesi %100 kabul edilirse, bu seviye 60 yaşında %50’ye düşer.

ÇİNKO HANGİ BESİNLERDE BULUNUR?

Deniz ürünleri: İstiridye en iyi çinko kaynaklarından biri olarak kabul edilir. Yengeç, ıstakoz ve midye gibi diğer deniz ürünleri de önemli miktarda çinko içerir.
Et: Kırmızı et, özellikle sığır eti ve kuzu eti, zengin bir çinko kaynağıdır. Tavuk ve hindi gibi kümes hayvanları da çinko içerir. Ancak, doymuş yağ alımını azaltmak için etin yağsız kısımlarını seçmek ve derisini çıkarmak önemlidir.
Baklagiller: Nohut, mercimek gibi baklagiller ve barbunya, siyah fasulye ve barbunya fasulyesi gibi fasulyeler mükemmel bitki bazlı çinko kaynaklarıdır. Ayrıca iyi miktarda lif ve diğer besinleri de sağlarlar.
Fındık ve Tohumlar: Kabak çekirdeği, susam tohumu ve kenevir tohumu çinko bakımından zengindir. Ayrıca kaju fıstığı, badem ve çam fıstığı da bu mineral için iyi kaynaklardır.
Tam Tahıllar: Kinoa, esmer pirinç, yulaf ve buğday tohumu gibi tam tahıllar sadece iyi bir lif kaynağı olmakla kalmaz, aynı zamanda çinko da sağlar.
Çinkonun biyoyararlanımının farklı gıda kaynakları arasında değişebileceğini unutmamak önemlidir. Deniz ürünleri ve et gibi hayvansal çinko kaynakları genellikle bitki bazlı kaynaklara kıyasla vücut tarafından daha kolay emilir. Bununla birlikte, bitki bazlı çinko kaynaklarını turunçgiller veya dolmalık biber gibi C vitamini yüksek gıdalarla birleştirmek çinkonun emilimini artırabilir.

BAŞKA NELER TESTOSTERON SEVİYESİNİ AZALTIR?

Glikoz ve dekstroz içecekleri gibi basit şekerlerin testosteron seviyelerini önemli ölçüde bozduğu bildirilmiştir.

Obez erkeklerde testosteron seviyeleri azalmıştır.

Meyankökü tüketiminin serum testosteron seviyelerini düşürdüğü gösterilmiştir.

Soya proteininin erkeklerde serum testosteron seviyelerini düşürdüğü bulunmuştur.

Kaynaklar:

1-https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/17209224/

2-https://academic.oup.com/humupd/article/23/6/646/4035689

3-https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/36577241/

4-https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/19285597/