Tiroit Hormonunun Beyin Fonksiyonları Üzerindeki Etkisi Keşfedildi
Harvard Tıp Fakültesi araştırmacıları, tiroit hormonunun beyin devrelerini nasıl değiştirdiğini ve bu hormonun keşif davranışlarını nasıl tetiklediğini ortaya çıkardı.
Tiroit Hormonu ve Beyin: Yeni Bir Bağlantı Keşfedildi
Tiroit hormonu, metabolizma, vücut ısısı, kalp hızı ve büyüme gibi çeşitli fizyolojik işlevleri düzenlemede önemli bir rol oynar. Bu hormon, vücuttaki neredeyse her organ sistemiyle etkileşime girerek bu geniş yelpazedeki faaliyetleri gerçekleştirir. Ancak, tiroit hormonunun en kritik organlardan biri olan beyin üzerindeki etkileri, bugüne kadar tam olarak anlaşılmamıştı.
Harvard Tıp Fakültesi’nden bilim insanları, tiroit hormonunun beyin üzerindeki etkilerine dair yeni bilgiler elde ettiler. 22 Ağustos 2024’te Cell dergisinde yayımlanan bu çalışma, fareler üzerinde yapılan deneylerle, tiroit hormonunun beyin devrelerini değiştirerek hayvanların keşif davranışlarında bulunmalarını sağladığını gösterdi.
Bu bulgular, tiroit hormonunun metabolizmayı değiştirdiği gibi beyin devrelerini de etkileyerek, hayvanların keşif yapma ihtiyacının arttığı dönemlerde beyin ve bedeni koordine ettiğini ortaya koyuyor. Örneğin, çiftleşme mevsiminde veya kaynakların stoklanması gereken dönemlerde bu davranışlar artabilir.
Tiroit Hormonu ve Psikiyatrik Durumlar Arasındaki İlişki
Çalışmanın baş yazarı ve Harvard Tıp Fakültesi’nde Nörobiyoloji alanında araştırma görevlisi olan Daniel Hochbaum, “Tiroit hormonunun metabolizmayı düzenlediği iyi bilinir, ancak şimdi bu hormonun beyin üzerinde de doğrudan etkiler yaratarak keşif davranışlarını düzenlediğini gösterdik,” dedi. Araştırma, düşük tiroit hormonu seviyelerinin depresif hallerle, yüksek seviyelerin ise mani gibi aşırı keşif isteği ile ilişkili olabileceğini ortaya koyuyor. Bu da, tiroit hormonunun düzensiz seviyelerinin belirli psikiyatrik durumlara katkıda bulunabileceğini anlamaya yönelik önemli bir adım olarak görülüyor.
Kişisel Bir Sebeple Başlayan Araştırma
Hochbaum’un tiroit hormonuna olan ilgisi kişisel bir sebepten kaynaklanıyor. Eşi, ciddi ve ani davranışsal ve metabolik değişiklikler yaşadıktan sonra hipertiroidizm teşhisi aldı. Tedavi sonrası semptomlar düzeldi, ancak Hochbaum, bu hormonun beyin üzerindeki etkileri hakkında daha fazla bilgi edinmek istedi.
Hochbaum, tiroit hormonunun metabolizmayı yavaşlatabileceğini ve depresyon belirtilerine yol açabileceğini, çok fazla olduğunda ise metabolizmayı hızlandırarak mani belirtilerine neden olabileceğini öğrendi. Ancak bu durumun nasıl gerçekleştiğine dair tatmin edici bir bilimsel açıklama bulamadı. Bu konudaki araştırması, Harvard Üniversitesi’nde Nörobiyoloji profesörü Bernardo Sabatini ile yaptığı bir konuşma sırasında daha da derinleşti.
Beyin, Vücut ve Davranış Arasındaki Bağlantılar
Tiroit hormonu, kan dolaşımında dolaşarak vücuttaki neredeyse her hücreye ve dokuya ulaşır. Bu hormonun seviyeleri, tiroit bezi, beynin tabanındaki hipofiz bezi ve hipofiz bezinin hemen üzerinde yer alan hipotalamus arasındaki karmaşık etkileşimlerle kontrol edilir. Ancak tiroit hormonunun reseptörleri, beynin yüksek düzeyde bilişsel fonksiyonlardan sorumlu bölgeleri de dahil olmak üzere, beynin her yerinde bulunur.
Bu durumu araştırmak için, Hochbaum ve Sabatini’nin ekibi, farelerdeki kortikal hücreler üzerinde genetik dizileme yaptı. Araştırmacılar, hormonun korteks içindeki nöronal devreler üzerinde genleri etkinleştirerek beyin hücrelerinin devrelerini değiştirdiğini buldular.
Ayrıca, araştırmacılar kortekste tiroit hormonunun seviyesini artırdıklarında, farelerin çevrelerini keşfetmeye ve risk almaya daha istekli hale geldiğini gözlemlediler. Tersine, hormonun korteksteki etkisini engellediklerinde, hayvanların tiroit hormon seviyelerine bağlı olarak keşfetme miktarlarında değişiklik olmadı.
Gelecek Araştırmalar ve Hedefler
Araştırmacılar, tiroit hormonunun fizyolojiyi düzenleme şeklinin insanlar ve diğer memeliler arasında oldukça benzer olduğunu belirtti. Bu nedenle, benzer bir beyin-vücut bağlantısının insanlarda da var olabileceğini düşünüyorlar.
2024 yılında aynı araştırmacılar tarafından yürütülen bir çalışma, yüksek tiroit hormonu seviyelerinin ABD’deki yetişkinlerde daha yüksek istihdam oranları ve daha fazla çalışma saatleri ile bağlantılı olduğunu ortaya koydu.
Ekip şimdi, 2004 tsunamisini yaşayan Endonezya’daki insanlarda, doğal afetin neden olduğu psikolojik travmanın tiroit hormon seviyelerinde uzun vadeli değişikliklere yol açıp açmadığını araştırıyor. Araştırmacılar ayrıca, tiroit hormonunun artışıyla etkinleşen keşif beyin devrelerinin temel biyolojisini incelemek istiyor.
Bu çalışma, depresyon ve bipolar bozukluk gibi psikiyatrik durumlarla ilişkili beyin devrelerini aydınlatabilir ve yeni tedavi yöntemlerinin geliştirilmesine yol açabilir.
Öne Çıkan Kritik Noktalar:
- Tiroit hormonu, beyin devrelerini değiştirerek keşif davranışlarını tetikleyebilir.
- Yüksek veya düşük tiroit hormonu seviyeleri, mani veya depresyon gibi psikiyatrik durumlarla ilişkili olabilir.
- Bu araştırma, yeni tedavi yöntemlerinin geliştirilmesine yardımcı olabilir.
Pratikte İnsanlara Yararları:
Bu araştırma, tiroit hormonunun beyin üzerindeki etkilerini anlamamıza yardımcı olarak, psikiyatrik durumların tedavisinde yeni yollar açabilir. Tiroit hormonunun etkili bir şekilde yönetilmesi, depresyon ve bipolar bozukluk gibi durumların tedavisinde önemli bir rol oynayabilir.
1- Meta Açıklaması:
2- Anahtar Kelimeler:
https://hms.harvard.edu/news/how-thyroid-hormone-fuels-drive-explore
https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S0092867424008353?dgcid=rss_sd_all
Henüz yorum yapılmadı.