Bir yemekten sonra biraz sersemlemiş, belki biraz terleme veya mide bulantısı ile biraz titreme hissettiyseniz, bir reaktif hipoglisemi nöbeti yaşamış olabilirsiniz.

Kan şekeri düzeylerinin gün boyunca yükselip alçalması normaldir. Yemeğe başladıktan sonraki iki saat içinde diyabetli bir kişi için tipik kan şekeri hedefi 180 mg/dL’nin altındadır. Yemekten önce seviye 80 ila 130 mg/dL olmalıdır. Bu hedefler, yaşınız ve sahip olabileceğiniz diğer sağlık sorunları gibi faktörlere bağlı olarak sizin için farklı olabilir.

Bazen kan şekeri seviyeleri hedefinizin çok altında olabilir. Bu hipoglisemi olarak bilinir. Amerikan Diyabet Derneği, hipoglisemiyi üç farklı kategoride sınıflandırır: 

  • Seviye 1: Kan şekeriniz 70 mg/dL’den az ama en az 54mg/dL’dir. Olumsuz etkiler başlıyor olabilir.
  • Seviye 2: Kan şekeriniz 54 mg/dL’nin altında. Düşük seviyeleri ve bunların işleviniz üzerindeki etkilerini tersine çevirmek için acil eylem gereklidir.
  • Seviye 3: Zihinsel ve/veya fiziksel işleyişiniz o kadar şiddetli değişti ki iyileşmeniz için başka bir kişinin yardıma ihtiyacı var.

HİPOGLİSEMİ BELİRTİLERİ VE TEDAVİSİ

Reaktif hipoglisemi nedir?

Reaktif hipoglisemi, yemekten 2-5 saat sonra ortaya çıkan yemek sonrası hipoglisemi yani kan şekeri düşüklüğü durumudur. Buna postprandiyal hipoglisemi denildiğini duyabilirsiniz. Bu, oruç tutarken oluşan düşük kan şekerinden farklıdır. Normal kişilerde ise yemekten 5 saat sonra açlık hipoglisemi görülebilir.

Reaktif hipoglisemi, Diabeti olan veya olmayan herkesin başına gelebilir. Ancak Şeker hastalığı veya bozulmuş açlık glikozu olan kişiler, hipoglisemi yaşamaya daha yatkındır.

Reaktif Hipoglisemiye ne sebep olur?

Reaktif hipogliseminin, karbonhidrat bazlı büyük bir yemeğin ardından pankreas tarafından çok fazla insülin üretilip salınmasının bir sonucu olduğu düşünülüyor ancak kesin neden hala gizemini koruyor. Bu aşırı insülin üretimi ve salgılanması, yemekten elde edilen glikoz sindirildikten sonra da devam ederek kan dolaşımındaki glikoz miktarının normalin altına düşmesine neden olur.

Beyaz pirinç, makarna, beyaz ekmek gibi basit karbonhidratlı yiyecekler, kek, hamur işleri, krep veya waffle gibi unlu mamuller bu reaksiyona yol açabilir. Şekerlemeler, şekerli içecekler, sahte bal (hakiki bal yapmaz) ve sofra şekeri gibi basit şeker yerseniz vücudunuz onları hemen şekere dönüştürdüğü için reaktif hipoglisemiye katkıda bulunabilir. Çünkü bu yiyecekler çok hızlı parçalanıp glikoza dönüştüğü için, kan şekerinizde hızlı bir artışa neden oluyorlar ve daha sonra aynı hızla düşüyor ve sizi reaktif hipoglisemiye yatkın hale getiriyor.

Şeker hastalığını tedavi etmek için insülin veya diğer kan şekerini düşürücü ilaçlar kullanıyorsanız, yemekten sonra oluşan hipoglisemi, ilaç dozunuzun ayarlanması gerektiği anlamına gelebilir.

 Reaktif hipogliseminin diğer olası nedenleri arasında alkol, bazı cerrahi prosedürler (gastrik baypas veya ülser ameliyatı), kalıtsal metabolik bozukluklar ve bazı tümörler yer alır.

Bir çok hastada ise sebep belirsizdir ve bu duruma idiyapatik reaktif hipoglisemi denir.

Diyabetik olmayan hipoglisemiye neden olduğu bilinen birkaç başka durum vardır. Bunlar arasında:

  • Bazı sindirim enzimlerinin eksikliği, vücudun yiyecekleri parçalama yeteneğini engelleyebilir. Bu da bağırsaklarda emilim için mevcut glikoz miktarını azaltabilir. Nedenleri kronik pankreatiti içerir, kistik fibrozve pankreas kanseri .
  • Geç dumping sendromu, gastrik bypass ameliyatından sonra reaktif hipoglisemiye benzer semptomlara neden olabilir. Ameliyatın bu komplikasyonu, gıdanın sindirim sisteminden o kadar hızlı geçmesidir ki, gıdadan yeterli glikoz elde edilmez. Erken dumping sendromu, midenizden büyük miktarlarda gıdanın duodenuma normalden daha hızlı hareket etmesiyle oluşur ve bunun kan şekeri düzeyleriyle ilgisi yoktur.
  • Addison hastalığı , adrenal bezlerin ürettiği hormonların eksikliğine neden olur . Bu da, bir kişinin insüline duyarlılığını artırabilir.
  • İnsülinomlar pankreasta aşırı insülin üretimine neden olan, nadir görülen, kanserli olmayan tümörlerdir. Aşırı üretim, kan şekerinde bir düşüşe neden olur. Bununla birlikte, insülinoma genellikle öğün arası hipoglisemiden çok daha belirgin açlık hipoglisemisine neden olur.
  • İnsülinoma olmayan pankreatojenik hipoglisemi sendromu (NIPHS), pankreasta değişikliklere neden olan ve aşırı insülin üretimine yol açan başka bir nadir durumdur.

Reaktif hipogliseminin belirtileri

Hafif şiddette hipoglisemi bulguları; (70 mg/dL’nin altında)

  • Açlık,
  • Titreme,
  • Terleme,
  • Dudakta ve dilde karıncalanma,
  • Solukluk,
  • Çarpıntı,
  • Huzursuzluk,

Orta şiddetteki hipoglisemi bulguları; (55 mg/dL’nin altında)

  • Baş ağrısı,
  • Karın ağrısı,
  • Bulanık görme,
  • Uyuşukluk,
  • Konuşma zorluğu,
  • Taşikardi (Kalp atım hızının artması),
  • Sinirlilik,
  • Solukluk,
  • Terleme,

Ağır şiddetteki hipoglisemi bulguları; (35-40 mg/dL’nin altında)

  • Bilinç kaybı,
  • Konvülsiyonlar,
  • Koma.  

Reaktif Hipoglisemi Teşhisi

Bir hipoglisemi nöbetiniz olduğunu düşünüyorsanız, doktorunuzla konuşun. Belirtilerinizi, tıbbi geçmişinizi ve ailenizdeki diğer kişilerin diyabet hastası olup olmadığını soracaktır.

Doktor, semptomlar yaşarken kan şekerinizi kontrol edebilir ve semptomlar ortadan kalktıktan sonra alınan bir ölçümle karşılaştırabilir.

Yine OGTT dediğimiz kan şekeri testi yapılabilir. Kan şekerinizi yükseltmek ve vücudunuzun daha fazla insülin yapmasına neden olmak için şekerli bir içecek alacaksınız . Doktor, seviyelerinizin çok düşüp düşmediğini görmek için sonraki 5 saat içinde kan şekerinizi birkaç kez kontrol edecektir.

Reaktif hipoglisemiyi yönetmeye yardımcı olan doğal ilaçlar

İlk olarak, reaktif hipoglisemiyi tetikleyebilen gıdaları azaltmak, tedavi etmek için büyük bir adımdır. Ancak bu basit karbonhidratları ve basit şekerleri (kahverengi şekerden şeker ağırlıklı içeceklere kadar) çıkarmak, bu vakaları azaltmaya yardımcı olabilir.

Ancak aynı derecede önemli olan, diyetinizi düşük glisemik indeksli gıdalar olarak kabul edilen gıdaları içerecek şekilde değiştirmektir. Düşük glisemik indeksli gıdalar, lif ve protein açısından yüksek kompleks karbonhidratlardır. Bu gıdalar, bu ani yükselmelerin aksine kan şekeri seviyelerinde kademeli bir artış ve kademeli bir düşüş yaratıyor.

Kompleks yani basit olmayan karbonhidratlar şunları içerir:

  • Kahverengi/yabani pirinç
  • Kinoa
  • Yulaf ezmesi
  • Arpa
  • Chia tohumları
  • Öğütülmüş keten tohumu
  • Kabuklu tatlı patates
  • Kış kabağı
  • Filizlenmiş tahıl ekmekleri
  • Baklagiller (fasulye, bezelye ve mercimek)

Sebzeler söz konusu olduğunda, nişastalı olmayanlar tercih edilir. Nişastalı sebzeler porsiyon olarak sınırlandırılmalıdır (bunlara patates, mısır ve bezelye dahildir). Diğer tüm sebzeler nişastalı değildir ve istediğiniz kadar tüketebilirsiniz.

Brokoli, Brüksel lahanası, lahana ve karnabahar gibi turpgillerden sebzelerin hepsi lif açısından gerçekten çok yüksektir ve kan şekeri kontrolü sağlamada mükemmeldirler.

Kompleks karbonhidratlarınızı bir protein kaynağı ve sağlıklı yağ ile eşleştirmek de önemlidir. Bunları eklediğinizde, vücudunuzun karbonhidrat sindirimini daha da yavaşlatarak bu ani artışı önler.

Fasulye yine harika bir protein kaynağıdır, ancak diğer seçenekler arasında yağsız et veya balık, fındık, süzme peynir veya yoğurt gibi az yağlı süt ürünleri ve yumurta bulunur.

Düzenli egzersiz yapın çünkü fiziksel aktivite enerji olarak şeker tüketmenizi sağlar ve bu da aşırı insülin salınımını azaltır.

Bağırsak ameliyatı geçirmiş olanlar (örneğin gastrik bypass) gibi bazı kişiler için bir doktor tarafından daha ileri değerlendirme gerekebilir.

Yemekten Sonra 2 Dakika Yürü

Yeni araştırmalar, yemekten sonra yürüyüşe çıkmanın, sadece birkaç kısa dakika için bile olsa kan şekeri düzeylerini düşürmeye yardımcı olabileceğini gösteriyor.

 Geçen yılın başlarında Sports Medicine dergisinde bir araştırma yayımlandı. Bulgular, yemekten sonra iki ila beş dakika kadar kısa bir süre için bile olsa hafif bir yürüyüşe çıkmanın, öğle veya akşam yemeğinden sonra oturmaya veya uzanmaya kıyasla kan şekeri düzeylerini iyileştirebileceğini gösteriyor. Sadece ayakta durmak bie kan şekeri düzeylerini düşürmeye yardımcı olabilir, ancak yürümekle çok daha etkili.

Reaktif hipoglisemi bir diyabet türü müdür?

Hayır. Reaktif hipoglisemi, diyabetik olmayan iki hipoglisemi türünden biridir. Yemekten sonra reaktif hipoglisemi oluşurken, diyabetli kişilerde öğün atlandığında veya geç kalındığında hipoglisemi oluşabilmektedir.

Reaktif hipoglisemi ne kadar sürer?

Glikoz seviyelerinin ne kadar düştüğüne bağlıdır. Glikoz seviyeleri aşırı derecede düşükse ve tedavi edilmezse bayılma ve hatta nöbetler meydana gelebilir. Hızlı etkili karbonhidratlarla tedavi edilirse, kişi 15 dakika içinde iyileşebilir.

Reaktif hipoglisemi kendi kendine geçebilir mi?

Evet. Çoğu zaman reaktif hipoglisemi için tıbbi tedaviye ihtiyacınız olmaz. Bununla birlikte, semptomlar tekrarlıyorsa, tedavi gerektiren altta yatan bir durumun sonucu olabilir.