Uluslararası Moleküler Bilimler Dergisi’nde yayınlanan bir inceleme makalesi, sızma zeytinyağı ve fenolik bileşiklerinin Alzheimer hastalığının önlenmesi ve tedavisindeki etkinliğine kapsamlı bir genel bakış sunmaktadır.

Alzheimer hastalığı (AH) bilişsel gerileme, hafıza bozukluğu ve günlük aktiviteleri yerine getirmede zorluk ile karakterize ilerleyici nörodejeneratif bir hastalıktır. Tüm demans vakalarının yaklaşık %60-80’i AD ile ilişkilidir. Amerika Birleşik Devletleri’nde AD, 65 yaş ve üzeri yaşlı yetişkinler arasında önde gelen altıncı ölüm nedenidir.

Alzheimer iki ana nöropatolojik özelliği beyinde amiloid-beta plaklarının birikmesi ve nörofibriler yumakların oluşmasıdır. Alzheimer’ın bir diğer patolojik özelliği de zararlı maddelerin ve bağışıklık hücrelerinin beyne girişini kolaylaştırarak nöroinflamasyon ve oksidatif stresin indüklenmesine yol açan kan-beyin bariyerinin geçirgenliğinin artmasıdır.

Mevcut Alzheimer hastalığı tedavileri terapötik monoklonal antikorları, asetilkolinesteraz inhibitörlerini ve N-metil-D-aspartat (NMDA) antagonistlerini içerir. Bu ilaçlar semptomların kötüleşmesini etkili bir şekilde azaltıp genel yaşam kalitesini iyileştirse de hastalığı tedavi etmekte veya ilerlemesini önlemekte başarısız olmaktadır.

Geniş bir kanıt havuzu, Akdeniz diyetinin Alzheimer hastalığı ‘nin tedavisinde ve önlenmesindeki olumlu etkisini vurgulamaktadır. Sızma zeytinyağı Akdeniz diyetinin ana bileşenidir ve oleuropein aglikon, oleuropein, oleocanthal, oleacein, tirozol ve hidroksitirozol dahil olmak üzere yüzden fazla fenolik bileşik içerir. Bu bileşiklerin hafif bilişsel bozukluk ve Alzheimer hastalığı gelişme riskini azalttığı bilinmektedir.

Sızma zeytinyağı ve fenolik bileşiklerinin AD belirteçleri üzerindeki etkisi

Sızma zeytinyağı ve fenolik bileşikleri, çeşitli yollarla AD’nin patolojik özelliklerini önler. Amiloid-beta peptitlerinin agregasyonunu bozar, beyinden temizlenmelerini artırır ve nöronal hasarı ve oksidatif stresi önlerler.

Bu bileşikler tau proteinlerinin hiperfosforilasyonunu inhibe ederek nörofibriler yumak oluşumunun durmasına ve hayati nöronal taşıma sistemlerinin korunmasına yol açar. Ayrıca, kan-beyin bariyerinin bütünlüğünü korurlar ve nörotoksik maddelerin beyinde taşınmasını kısıtlarlar.

Fenolik bileşiklerin güçlü anti-enflamatuar ve antioksidan özellikleri, beyinde nöroenflamasyon ve oksidatif stresin önlenmesinde hayati rol oynar ve bu da AD ile ilişkili patolojilerin daha da kötüleşmesini sınırlamak için gereklidir.

Sızma zeytinyağı ve fenolik bileşiklerinin araştırıldığı klinik öncesi çalışmalar

Birçok in vitro çalışma, sızma zeytinyağı ekstraktlarının antioksidan ve nöroprotektif özelliklerini ve bunların AD’ye karşı terapötik faydalarını araştırmıştır. Nöroblastoma hücrelerinde, sızma zeytinyağı ekstraktları ile ön muamelenin önemli antioksidan enzimlerin ekspresyonunu indüklediği ve daha sonra serbest radikal kaynaklı oksidatif hasarı önlediği bulunmuştur.

Sızma zeytinyağının hidroksitirosol ve oleuropein gibi bireysel fenolik bileşiklerinin, çekirdekte nükleer faktör kappa B’nin (NFkB) translokasyonunu önlediği, pro-enflamatuar aracıların üretiminin azalmasına ve mikroglia aracılı nöro-enflamasyonun önlenmesine yol açtığı bulunmuştur. Bu bileşikler pro-inflamatuar sitokin üretimini engellemenin yanı sıra anti-inflamatuar sitokinlerin üretimini de artırmaktadır.

Nöroblastoma hücrelerinde oleuropein aglikon ve hidroksitirosol ile kombinasyon tedavisinin otofajik akıyı aktive ettiği, serbest radikal üretimini azalttığı, mitokondriyal düzensizliği önlediği ve amiloid-beta plaklarının neden olduğu hücre hasarını engellediği bulunmuştur.

Birçok çalışma, oleokantalin AD patolojik özelliklerini azaltmadaki etkinliğini vurgulamıştır. Bileşiğin, amiloid-beta plaklarının kan-beyin bariyeri boyunca beyinden temizlenmesini artırdığı ve parçalanmalarını uyardığı bulunmuştur.

AD fare modelleri ile yapılan çeşitli in vivo çalışmalar, sızma zeytinyağı ve fenolik bileşiklerinin terapötik faydalarını göstermiştir. Farelerin sızma zeytinyağı ile zenginleştirilmiş bir diyetle tedavisi, davranışsal performansı ve sinaptik bütünlüğü iyileştirmiş, amiloid-beta birikimini ve tau protein fosforilasyonunu azaltmış ve otofaji ve amiloid-beta klirensini artırmıştır.

Oleuropein bakımından zengin zeytinyağının amiloid-beta ile ilişkili patolojileri iyileştirdiği, nöroinflamasyonu önlediği, amiloidojenik olmayan yolları ve sinaptik belirteçleri geliştirdiği ve farelerde hafıza performansını artırdığı bulunmuştur.

Farelerin oleocanthal ile tedavisinin kan-beyin bariyeri bütünlüğünü geri kazandırdığı, otofajiyi artırdığı, nöroinflamasyonu önlediği, RAGE/HMGB1 yolunu baskıladığı, beyin ATP seviyesini geri kazandırdığı, anksiyete ve uyku bozukluğunu hafiflettiği, uzamsal çalışma belleğini geliştirdiği ve yaşam süresini uzattığı bulunmuştur.

Sızma zeytinyağı ve fenolik bileşiklerinin araştırıldığı klinik çalışmalar

Birçok insan klinik çalışması sızma zeytinyağının terapötik etkinliğini değerlendirmiştir. İtalya’da 65 yaş ve üzeri bireyler üzerinde yapılan bir çalışma, diyetle tekli doymamış yağ asidi alımının bilişsel gerilemeye karşı koruyucu etkinliğini göstermiştir. Akdeniz diyeti ve bilişsel bozukluk arasındaki ilişkiyi değerlendiren sistematik bir inceleme, diyete daha yüksek bağlılığın AD gelişme riskinde önemli bir azalma ile ilişkili olduğunu bulmuştur.

Hafif bilişsel bozukluk hastaları üzerinde yapılan bir çalışma, 12 ay boyunca sızma zeytinyağı alımının serumda artan nöroprotektif protein seviyeleri ile ilişkili olduğunu ve bunun da oksidatif stres ve inflamasyonda bir azalma ile ilişkili olduğunu göstermiştir. Sızma zeytinyağı tedavisinin ayrıca kandaki AD ile ilişkili biyobelirteçleri modüle ettiği bulunmuştur.

Hafif bilişsel bozukluk hastaları üzerinde yapılan bir başka çalışma, Yunan yüksek fenolik erken hasat sızma zeytinyağı ve orta fenolik sızma zeytinyağının bilişsel performansı iyileştirmede Akdeniz diyetinden daha yüksek etkinliğe sahip olduğunu ortaya koymuştur.

Yakın zamanda yapılan bir pilot çalışma, altı ay boyunca sızma zeytinyağı alımının, hafif bilişsel bozukluk hastalarında artan beyin fonksiyonel bağlantısı, gelişmiş kan-beyin bariyeri bütünlüğü ve gelişmiş hafıza ile ilişkili olduğunu göstermiştir. Sızma zeytinyağı veya fındık destekli Akdeniz diyeti tüketen yaşlı yetişkinlerde de bilişsel işlevde önemli bir gelişme fark edilmiştir.

Hafif AD hastalarında, oleuropein ve S-asetil glutatyon kombinasyonunun bilişsel işlevleri, hafızayı, yürütme işlevlerini ve davranış bozukluklarını önemli ölçüde iyileştirdiği bulunmuştur.

Genel olarak, klinik öncesi ve klinik çalışmaların sonuçları, sızma zeytinyağının ve fenolik bileşiklerinin AD gelişimi ve ilerlemesine karşı koruyucu etkinliğini vurgulamaktadır.