Bilimsel araştırmalar, eski ve genellikle endüstri tarafından finanse edilen çalışmaların kusurlarını ortaya çıkarıyor ve ömür boyu alkol kullanmayanların en düşük ölüm riskine sahip olduğunu buluyor.
Yeni araştırmalar, alkolün sağlığa yararlarına dair eski iddiaların kusurlu olduğunu ve ömür boyu alkolsüz yaşamın en düşük ölüm riski taşıdığını gösteriyor.
Tarih Boyunca Alkol ve Sağlık İddiaları
İnsanlar yüzyıllardır alkolün sağlık yararlarına inanıyor. Antik Çin’de pirinç şarabı tıbbi amaçlarla kullanılırken, Antik Yunan’da tıbbın babası Hipokrat, ılımlı miktarlarda alkolün zihin, beden ve ruh için yararlı olduğunu savunuyordu.
Modern Bilimin Alkolle İlgili Bulguları
Şaşırtıcı bir şekilde, modern bilim de uzun süre bu teoriyi destekledi. Araştırmalar, az miktarda alkol tüketiminin, kardiyovasküler hastalıklar ve ölüm riski açısından tamamen alkolsüz olmaktan daha sağlıklı olduğunu öne süren “J-şekilli bir eğri” ortaya koydu.
Ancak, daha gelişmiş araştırma teknikleriyle birlikte, durum değişiyor. Yeni veriler, ömür boyu alkolsüz kalanların en düşük ölüm riskine sahip olduğunu gösteriyor.
Eski Araştırmalarda Metodolojik Kusurlar
1974 yılında 474 kişi üzerinde yapılan küçük bir çalışma, az miktarda alkol tüketenlerin kalp krizi riskinin hem ağır içicilerden hem de hiç içmeyenlerden daha düşük olduğunu buldu. Sonraki yıllarda yapılan daha geniş çaplı çalışmalar da benzer sonuçlar verdi.
Ancak bu çalışmaların çoğu, katılımcıların alkol tüketimini kendi kendilerine rapor etmelerine dayanıyordu. Bu da sonuçların doğruluğunu etkileyebiliyordu. Araştırmacılar bu faktörleri dikkate aldığında, J-şekilli eğri basit bir düz çizgiye dönüşüyordu. Geçen hafta yayımlanan bir makale, daha önceki çalışmaların verilerini yeniden analiz ederek en düşük ölüm riskinin hiç alkol almayanlarda olduğunu buldu.
Alkolün Sağlığa Zararlı Etkileri
Oxford Üniversitesi’nden Iona Millwood, alkolün birçok biyolojik etkisi olduğunu ve herkesin farklı sebeplerle içtiğini belirtti. Millwood’un çalışması, insanların kendi bildirdikleri içki alışkanlıklarına değil, genetik olarak daha fazla veya daha az alkol tüketmeye yatkın olan kişilere odaklandı. Sonuçlar, alkol tüketimi arttıkça risklerin de arttığını gösterdi.
Kanser ve Alkol
Kanser riski açısından, alkolün yararları üzerine hiçbir bilimsel destek bulunmuyor. Çeşitli kanser türlerinde, az miktarda alkol bile riski artırıyor.
Alkol Endüstrisinin Etkisi
London School of Hygiene & Tropical Medicine’den Mark Petticrew, halk arasında alkolün koruyucu etkilerine dair inanışın büyük ölçüde alkol endüstrisinin finanse ettiği ve teşvik ettiği araştırmalardan kaynaklandığını belirtiyor. 2021 yılında yapılan bir analiz, alkolün kardiyovasküler hastalık riskine etkisini inceleyen 60 farklı çalışmanın 14’ünün alkol endüstrisi tarafından finanse edildiğini ve bu çalışmaların hepsinin az miktarda alkolün koruyucu olabileceği sonucuna vardığını buldu.
Haber Özeti: Öne Çıkan Bulgular
- Alkol ve Kalp Sağlığı: Az miktarda alkolün kalp hastalıkları riskini azalttığına dair eski çalışmaların metodolojik hatalar içerdiği bulunmuştur.
- Alkol ve Kanser: Alkol, birçok kanser türü için risk faktörüdür.
- Genetik Araştırmalar: Genetik olarak daha az alkol tüketmeye yatkın olan kişilerde daha düşük sağlık riskleri gözlemlenmiştir.
- Endüstri Etkisi: Alkol endüstrisi tarafından finanse edilen çalışmalar, alkolün sağlığa yararlı olduğu yanılgısını yaymaktadır.
Pratikte İnsanlara Yararları
Bu bulgular, halkın alkol tüketimine dair bilinçlenmesini sağlayarak, daha sağlıklı yaşam seçimleri yapmalarına yardımcı olabilir. Özellikle kanser ve kalp hastalıkları gibi ciddi sağlık sorunlarıyla karşılaşma riskini azaltmak için alkol tüketiminin sınırlandırılması gerektiği anlaşılmaktadır.
KAYNAK: